Hukuk Genel Kurulu 2017/340 E. , 2020/938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki "ihalenin feshi” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Gelibolu İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin reddine ilişkin karar borçlular vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.
2. Direnme kararı mirasçı borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. İNCELEME SÜRECİ
Borçlu İstemi:
4. Borçlu vekili 02.05.2012 tarihli şikâyet dilekçesinde; müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı takipte 798 parsel numaralı taşınmaz üzerine haciz konularak satış kararı alındığını, satış kararında satışın ilan panosunda ilanına, satış ilanlarının yapılmasına karar verildiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 124 (126). maddesine göre icra müdürünün taşınmazların bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda arttırma şartlarını (ilanın şeklini) tespit etmesi gerektiğini, taşınmazın bulunduğu köy olan ... köyünde ve Bolayır Belediyesi ile Gelibolu Belediyesinde ilan yapılmadığını, gazete ilanının usulüne uygun olmadığını, icra takip dosyasında vekâletname olmadığından satış ilanının borçluya tebliği gerekirken vekile yapıldığını ileri sürerek taşınmazın ihalesinin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararı:
5. Gelibolu İcra (Hukuk) Mahkemesinin 26.11.2013 tarihli ve 2012/51 E., 2013/96 K. sayılı kararı ile; ihalenin en elverişli tarzda yapılması için Türkiye çapında yayın yapan ulusal bir gazetede ilana çıkartıldığı, divanhanede ilan edildiği, ayrıca satış ilanının borçlu vekiline 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, bu yönlerden ihalenin feshini gerektirir borçlunun dava (şikâyet) dilekçesinde beyan ettiği hususların mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın (şikâyetin) reddi ile borçlu aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
6. Gelibolu İcra (Hukuk) Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde mirasçı borçlular vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
7. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 03.11.2014 tarihli ve 2014/23530 E., 2014/25751 K. sayılı kararı ile; "...Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikâyetçi borçlunun, diğer nedenlerin yanısıra ihale konusu taşınmazın köyde bulunması nedeniyle köyde de satışın ilan edilmesi gerekmesine rağmen yapılmadığını ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, satış kararında köyde ilana yer verilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nın 126/son maddesinin göndermesi ile taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken aynı Kanunun 114/2. maddesi gereğince ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine uygun olacak şekilde tespit edilir. Satışın gerçekleştirilmesinde, hem alacaklının alacağını tahsil etmesi, hem de borçlunun borcunu ödemesi ve bu suretle tarafların karşılıklı menfaatlerinin dikkate alınması esastır.
Somut olayda, Çanakkale İli Gelibolu İlçesi ... Köyü Kepir Mevkiinde bulunan 798 Parsel sayılı tarla niteliğindeki, 190.125,00TL muhammen bedelli taşınmazın 27.4.2012 tarihli ihalede 120.000,00TL bedelle şikâyet edilen ... tarafından satın alındığı görülmektedir.
Her ne kadar 10.02.2012 tarihli satış kararında köyde ilan yapılmasına karar verilmediği anlaşılmakta ise de; şikâyet konusu satışta zarar unsurunun bulunması, satış kararında yer alan diğer ilanlardan beklenen amacın gerçekleşmediğini ve ihalenin yeterince duyurulmadığını göstermektedir.
Bu durumda mahkemece, taşınmazın köyde bulunması, satış ilanının köyde yapılmamış olmasına ilişkin eksikliğin ihaleye olan talebi ve talibi etkileyeceği, bu nedenle ihalenin normal şartlar altında yapılmadığı ve zarar unsurunun bulunması nedeni ile borçlunun menfaatinin ihlal edilmiş olduğu hususları dikkate alınarak, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikâyetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
8. Gelibolu İcra (Hukuk) Mahkemesinin 15.09.2015 tarihli ve 2015/37 E., 2015/64 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelere ek olarak borçlu murise ait ... Köyü 524 ve 849 parselde kayıtlı taşınmazların da ...’e ihale edildiği, borçlu muris tarafından aynı gerekçelerle ihalenin feshinin talep edildiği, Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesinin 19.11.2013 tarihli ve 2013/56 E., 2013/94 K. sayılı kararı ile talebin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği ve Özel Dairenin 09.04.0214 tarihli ve 2014/7932 E., 2014/10370 K. sayılı kararı ile onandığı ve kararın kesinleştiği, bu dosyada aynı şartlarla ihalenin yapıldığı, her unsuru aynı olan olayla ilgili olarak mahkemenin önceki kararında haklı olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
9. Direnme kararı mirasçı borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
10. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ihale konusu taşınmazın köy sınırları içerisinde bulunması ve satış kararında köyde ilan yapılmasına karar verilmemiş olması karşısında, satış ilanının köyde yapılmamış olmasının ihaleye olan talebi etkileyip etkilemeyeceği, borçlunun menfaatinin ihlal edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre ihalenin feshine karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
11. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; borçlu muris tarafından yapılan ve şikâyet niteliğinde olan ihalenin feshi isteminde, alacaklının şikâyetin karşı tarafı olarak gösterilmemesi ve icra mahkemesince de alacaklıya duruşma günü tebliğ edilmeden incelemeye devam edilerek hüküm kurulması karşısında, medeni usul hukukuna ilişkin dava şartı olan taraf teşkilinin sağlanmasının söz konusu olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
IV. GEREKÇE
12. İİK’nın 134. maddesinin 2. fıkrasında “…İhalenin feshini, Borçlar Kanununun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir. İhalenin feshi talebi üzerine tetkik icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir…” hükmü yer almaktadır.
13. İhalenin feshi şikâyet yolu ile istendiğinden ve şikâyet bir dava olmadığından ihalenin feshinde davadaki anlamda "davacı" ve "davalı" taraf yoktur. İhalenin feshi talebinde, (ihalenin feshini isteyen dışındaki) ilgililerin (özellikle borçlunun, alacaklının, alıcının) karşı taraf olarak gösterilmesi gerekir. Fakat, ihalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ihalenin feshi talebinde diğer ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması, ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez. İcra mahkemesi diğer ilgilileri de duruşmaya davet ederek onlara savunma (görüşlerini bildirme) imkânını vermelidir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 716,717).
14. Şikâyette karşı tarafın, medeni usul hukuku anlamında taraf niteliğine sahip olmaması nedeniyle tarafların yanlış belirtilmiş veya hiç belirtilmemiş olmasının bir önemi yoktur. İcra mahkemesi şikâyet üzerine takip dosyasını getirerek şikâyetle ilgili olan kişileri belirlemeli ve gerektiğinde bu kişileri duruşmaya çağırıp görüşlerini almalı ve varsa delillerini incelemelidir. Şikâyet konusu işlem hakkında bazı iddia ve defilerde bulunabilecek veya belge ibraz edebilecek kişiler şikâyetle ilgilidirler. Bu kişilerin belirlenmesi ise icra mahkemesine aittir. Bu nedenle şikâyette Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 124. maddesinde düzenlenen iradi taraf değişikliğinin de uygulama alanı bulması mümkün değildir (Pekcanıtez, H./ Simil, C.: İcra İflas Hukukunda Şikâyet, İstanbul 2017, s. 263).
15. Somut olayda, borçlunun yapılan ihalenin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, alacaklı Saros Birlik Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin şikâyetin karşı tarafı olarak gösterilmediği, icra mahkemesince alacaklıya duruşma günü tebliğ edilmeden incelemeye devam edilerek şikâyetin reddedildiği, mahkeme kararının ihaleye konu taşınmazın köyde bulunması nedeniyle köyde satış ilanı yapılmadığı gerekçesi ile Özel Dairece bozulduğu, mahkemenin direnme kararının mirasçı borçlular vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
16. İhalenin feshi, takip alacaklısının durumunu doğrudan etkilediği ve şikâyette ilgili konumunda olduğu için icra mahkemesinin ihale alıcısı ile birlikte alacaklıyı da duruşmaya çağırması gerekirken, çağırmadan duruşma yapıp karar vermesi HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir.
17. İhalenin feshinde karşı taraf olarak gösterilmeyen ve kendisine icra mahkemesinde savunma (görüşlerini) bildirme imkânı verilmemiş olan ilgililer (alacaklı) de ihalenin feshi talebi hakkındaki icra mahkemesi kararını temyiz edebilirler ( Kuru, s. 717).
18. Hukuk Genel Kurulunca; başvurunun medeni usul hukuku anlamında bir dava veya kanun yolu olmayıp şikâyet niteliğinde olduğu için medeni usul hukukuna ilişkin dava şartı olan taraf teşkilinin sağlanmamasının şikâyetin usulden reddini gerektirmemekle birlikte, icra mahkemesince alacaklının ilgili sıfatı ile duruşmaya çağrılmadan karar verilmesi nedeniyle alacaklının temyiz hakkını kullanabilmesi için şikâyet dilekçesinin, 15.09.2015 tarihli direnme kararının ve borçlular vekilinin 02.11.2015 tarihli temyiz dilekçesinin alacaklı Saros Birlik Gıda ve Tarım Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne (varsa vekiline) 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, yasal temyiz süresi geçtikten sonra tebligat parçası ile birlikte tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
19. O hâlde bu eksikliklerin tamamlanması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Şikâyet dilekçesinin, 15.09.2015 tarihli direnme kararının ve borçlular vekilinin 02.11.2015 tarihli temyiz dilekçesinin alacaklı Saros Birlik Gıda ve Tarım Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne (varsa vekiline) 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, temyiz için öngörülen yasal süre geçtikten sonra tebligat parçası ile birlikte tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.