16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7701 Karar No: 2016/1846 Karar Tarihi: 25.03.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7701 Esas 2016/1846 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın suç uydurma suçundan mahkumiyeti ile ilgili bir ceza davası sonucu verilen kararda, suç uydurma suçunun unsurlarının mevcut olmadığına dair bir tespitin yapılmaması sebebiyle kararın bozulmasına hükmedilmiştir. Kararda ayrıca, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi, TCK'ya göre 51/7 maddesi ve fıkrasının uygulanması gerektiği halde ertelemeye konu dosya üzerinden duruşma açılarak yürütülmemesi ve karara bağlanmaması, adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği gibi hataların da yapıldığı belirtilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 271/1, 50/1-a, 52. maddeleri ve 51/7 maddesi ve fıkrası, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri İnfaz Kanunu'nun 106/3. maddesi ve 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2015/7701 E. , 2016/1846 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Suç uydurma Hüküm : TCK"nın 271/1, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Suç uydurma suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurması gerektiği, somut olayda sanığın eyleminin savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve suç uydurma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule ve uygulamaya göre de; a- Sanığın eyleminin vahamet arzetmediği, suç tarihinden bir gün sonra savcılıktaki beyanında gerçeği söylemesi ve mağdurun şikayetçi olmadığı gözetilmediğinde; temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesini haklı gösterir gerekçeler bulunmamasına rağmen alt sınırdan uzaklaşılarak fazla ceza tayini, b- Bozma ilamına uyulmasına rağmen TCK"nın 51/7. madde ve fıkrasının uygulanmasının ertelemeye konu dosya üzerinden duruşma açılarak yürütülmesi ve karara bağlanması gerektiğinin gözetilmemesi, c- Seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 25.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.