Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte kredi kartı üretme - sahte üretilen kredi kartının kullanılması suretiyle yarar sağlama - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/23096 Esas 2014/10887 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte kredi kartı üretme, sahte üretilen kredi kartının kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetlerine

Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra incelenerek gereği görüşüldü:
Mahkemece kurulan hükümde; sanık ... hakkında daha önce kurulan hüküm için 2 numaralı kararla ilgili temyiz incelemesi yapılmadığı ve Yargıtay tarafından inceleme yapılması gerektiği belirtilmişse de, bu hüküm yönünden yapılan inceleme de, 17.05.2012 tarihinde hükmün onanmasına karar verildiği görülmüş yeniden inceleme yapılmamıştır.
Sanık ... hakkında; ..., ..., ...ve ..." ın kartlarının kopyalanarak para çektiğinin kabulüyle 5237 sayılı TCK" nun 245/3, 35, 43. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmişse de, ..." ın parasının çekilmesi nedeniyle eylemlerin tamamlandığı gözetilmeksizin teşebbüs hükümlerinin uygulanması, sanık ..., ... haklarında ise TCK" nın 62. maddesinin uygulanması sırasında 3 gün olarak belirlenen adli para cezasında 1/6 indirim yapılması sırasında 2 gün yerine 1 gün adli para cezasının belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayinleri aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamış, 5237 sayılı TCK"nun 58/9. maddesinin örgüt faaliyeti çerçevesinde suç işleyen sanıklar ..., ... ve ... hakkında hükmolunan hapis cezalarının infazı sırasında ve infazından sonra uygulanmak üzere denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını öngördüğü, ayrıca sanıklar hakkında uygulanacak infaz rejiminin buna göre belirlenmesi gerektiği, maddenin kapsam ve amacından da anlaşılacağı üzere, maddede yer alan hususların bir ceza değil cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olduğu ve bu konunun kazanılmış hak oluşturmayacağından tebliğnamedeki bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre; sanık ..., ..., ..., ... ile Sanık ..., ..., ... ve ... müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Delil niteliğinde bulunan telefon görüşme tutanaklarının dosyada delil olarak saklanması yerine imhasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı; sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki telefon görüşme tutanaklarının imhasına ilişkin kısım çıkartılarak yerine" telefon görüşme tutanaklarının dosyasında delil olarak saklanmasına" denilmek suretiyle eleştiriler haricinde sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.