22. Hukuk Dairesi 2017/1900 E. , 2017/1260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı ... Devlet Hastanesinin temizlik işinde çalıştırılmak üzere 01.02.2003 tarihinde belirsiz süreli hizmet akdi ile işe başlatıldığını, ancak iş akdinin ihbar öneli verilmeksizin ve hiçbir gerekçe bildirilmeden haksız bir şekilde 29.02.2012 tarihinde feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ve ödenmemiş ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuş, diğer davalı ... Bilgisayar ... Elektronik İnş. Tem. Ltd. Şti. ise cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı ... vekilinin temyizi üzerine karar 7.Hukuk Dairesinin 18.03.2015 tarihli ve 2015/3459 esas, 2015/4898 karar sayılı ilamı ile "...Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın bir günü nöbet tuttuğu, nöbet tutuğunda 24 saat çalıştığı, davacının bir gün çalışıp bir gün dinlendiği bu nedenle günlük çalışmasının 24 saat olduğu Yargıtay uygulaması doğrultusunda bu süreden 3 saatlik ara dinlenme çıkarıldığında 24-3= 21 saat çalıştığı; bu süreden benimsenen günlük çalışma süresi çıkarıldığında günlük 21-11= 10 saat fazla çalışma yaptığı, davacının ayda 5 nöbet tuttuğu, aylık fazla çalışma süresinin 5 X10 =50 saati bulduğu, haftalık bazda düşünüldüğünde 50:4=12,5 saatte denk geldiği sonucuna varılmakla davacının haftada 12,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmişse de Dairemizin Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen uygulamasına göre 24 saat çalışma hallerinde günlük 14 saatin mesaide geçtiği kabul edilmelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.04.2006 gün 2006/9-107 Esas, 2006/144 Karar). Mahkemece bu husus gözetilmek suretiyle davacının fazla çalışma ücretinin belirtilen şekilde hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan müstesna olacağı belirtilmiştir. Mahkemece harcın yargılama giderleri içine katılarak harçtan muaf olan ... Bakanlığının da sorumlu tutulması hatalı olup bozma nedenidir..." gerekçeleri ile bozulmuştur.
Bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı ... vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalı ... Bakanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla mesai ücretine hakkaniyet indiriminin uygulanıp uygulanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacının fazla mesai ücreti bozma öncesinde hüküm altına alınırken % 30 hakkaniyet indirimi yapılmıştır. Bozma sonrasında bozma ilamına uyularak aldırılan bilirkişi raporunda fazla mesai ücretinin 2.791,55 TL olarak hesaplandığı ve bilirkişice % 30 oranında indirim uygulanacak ise 1.954,08 TL fazla mesainin tespit edildiğinin belirtilmesine rağmen bozma ilamına uyulmasından sonra temyiz eden aleyhine hüküm kurulamayacağından fazla mesai ücreti alacağının Mahkemece % 30 hakkaniyet indirimi yapılmadan 2.791,55 TL olarak hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedendir.
3-Islaha karşı zamanaşımı itirazının dikkate alınıp alınmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre, davacı 15.03.2013 tarihinde davasını ıslah etmiş olup fazla çalışma ücreti bozma ilamı öncesinde davalının ıslaha karşı zamanaşımı itirazı nedeni ile aldırılan bilirkişi raporu ile 15.03.2008 tarihi ve sonrası hesaplanarak hüküm altına alınmıştır. Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda fazla mesai ücreti hesaplanmış, ancak 29.03.2007 tarihinden sonraki fazla mesai ücretleri hesaplandığından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek bozma öncesi gibi ıslaha karşı zamanaşımı itirazı gözetilerek 15.03.2008 tarihi itibari ile fazla mesai ücretinin hesaplanması gerekirken bu husus gözetilmeden karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Yerel Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma sonrası yargılama neticesinde, sadece davalı ... kararı temyiz ettiğinden davalı Bakanlık yönünden hüküm kurulmuş ise de, bozma kararı kapsamı dışında kalan davalı ... Bilgisayar ... Elektronik İnş. Tem. Ltd. Şti. hakkında önceki hüküm kesinleştiğinden bu davalı açısından yeniden karar verilmesine yer olmadığı belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K,).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması, bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2011 tarihli ve 2011/20-607 esas, 604 karar ve Hukuk Genel Kurulunun 10.10.2012 tarihli ve 2012/9-851 esas 2012/705 karar sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
Somut olayda Mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan davalı ... Bilgisayar ... Elektronik İnş. Tem. Ltd. Şti. açısından da açıkça hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olmuştur.
5-Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre, davacının davalı Bakanlık nezdinde alt işveren işçisi olarak temizlik işçisi görevinde ve dosyaya ibraz edilen bir kısım nöbet çizelgelerine göre nöbet usulü çalıştığı anlaşılmaktadır. Dinlenen tanıklardan ... ve ... ayda 6-7 gün nöbet tuttuklarını, ... ise 6-7 günde bir nöbet tuttuklarını beyan etmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra aldırılan hükme esas bilirkişi raporunda, davacının haftada 4 gün 07.00-16.30 arası 1 saat ara dinlenme ile 8,5 saat çalıştığı ve haftada 1 günde nöbet tuttuğu gün için 14 saat çalıştığının kabulü ile haftada 3 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiştir. Tanık beyanlarına, dosyada bulunan nöbet çizelgelerine ve bozma öncesinde aldırılan bilirkişi raporunda davacının ayda 5 kez nöbet tuttuğu tespitine davacı tarafça itiraz edilmemesi ve ilk hükümden sonra davacı tarafça kararın temyiz edilmemesi de göz önünde bulundurularak davacının ayda 5 gün nöbet tuttuğunun kabulü ile fazla mesai ücret alacağı hesaplanması gerekirken ayda 4 gün olacak şekilde haftada 1 gün nöbet tuttuğunun kabulü hatalı olup bozma nedenidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.