11. Hukuk Dairesi 2015/8460 E. , 2016/5314 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....... FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2014
NUMARASI : 2013/83-2014/184
Taraflar arasında görülen davada ........ Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.10.2014 tarih ve 2013/83-2014/184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ......... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin uzun yıllardan bu yana fiilen kullandığı, tanıttığı ve ......... nezdinde tescilli "........" esas unsurlu markalarının bulunduğunu, mağazacılık sektöründe faaliyet gösteren davalı tarafın, müvekkilinin tescilli markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer ibareyi ticaret unvanında, faturalarında, internet sitesinde, resmi sicil kayıtlarında, fotoğraf, broşür ve kataloglarında markasal olarak kullandığını ileri sürerek, eylemin 556 sayılı KHK."nin 9, 61, 62. maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, men"ine, davalı şirketin ticaret unvanındaki "......." ibaresinin terkinine, 556 sayılı KHK."nin 66/c maddesi uyarınca fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak her bir davalı için 25.000,00"er TL"den toplam 50.000,00 TL maddi, her bir davalı için 37.500,00"er TL"den toplam 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş; 26/05/2014 harç tarihli ıslah dilekçesinde, davalı S..... A...... yönünden maddi tazminat talebini 59.500,00 TL"na, davalı şirket yönünden 121.500,00 TL"ye çıkarmış, tazminatlara haksız fiil tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasını istemiştir.
Davalılar vekili; müvekkili S.... A......"ın 03/06/2011 tarihi itibariyle ticari faaliyetini terk ettiğini ve "......" unvanını kullanmadığını, markaya tecavüz fiilini işlemediğini, davacının geçmiş dönemde de sessiz kalarak rıza gösterdiğini, davalı şirketin unvanının 02/12/2011 tarihinde ticaret sicilinde yayınlanarak "......." olarak değiştirildiğini, tüm tabela ve belgelerin buna göre düzenlendiğini, "........" ibareli bir kullanımın kalmadığını, unvan terkini talebinin konusuz kaldığını, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı S..... A......"ın, davalı şirketin ortak ve yetkilisi olması nedeniyle kendisine husumet yöneltilebileceği, davacının tescilli "........." ve ".........." esas unsurlu markaları dikkate alınarak, Bakırköy C. Başsavcılığı"nca soruşturma dosyası kapsamında davalı taraf iş yerinde yapılan aramada tespit edilen, tabela, broşür, kartvizit, poşet, branda, yazar kasa fişi, internet ortamı vs. tanıtım evraklarında "........." ibaresinin büyük puntolarla ve tescilinden farklı olarak davacı markalarıyla iltibas oluşturur şekilde markasal kullanıldığı, davalılar eyleminin 556 sayılı KHK"nin 9. ve 61. maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davalı şirketin ticaret unvanının 02.12.2012 tarihinde "......." olarak değiştirildiği ve unvanın terkini isteminin konusuz kaldığı, 556 sayılı KHK"nin 66/c maddesi uyarınca hesaplanan tazminat miktarlarına tecavüzün süresinin tam olarak tespit edilememesi, ihlalin ağırlığı, davalıların sınai mülkiyet hakkını biliyor oluşu, TTK."daki basiretli tacir kriteri, davacı markasına emsal olabilecek lisans bedelinin dosyaya sunulmaması dikkate alındığında itibar edilemeyecği, 818 sayılı BK"nın 50. 51. maddeleri uyarınca takdiren tazminat hükmedilebileceği, 556 sayılı KHK"nin 62/2-b maddesi, 6762 sayılı TTK"nın 58/e, 818 sayılı BK"nın 49. maddesi çerçevesinde, davalıların tacir sıfatı ihlalin ağırlığı, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyo-ekonomik durumları, hak ve nesafet kuralları gözetilerek manevi tazminata da hükmedilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davalılar eyleminin 556 sayılı KHK"nin 9, 61. maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, men"ine, 11.10.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda görsel içerikli olarak belirtilen kullanım şeklinin engellenmesine, belirtilen ibareyi taşıyan katalog, broşür, fatura, irsaliye, ambalaj, reklam tanıtım vasıtalarının toplanmasına, hükmün kesinleşmesine müteakip imhasına, konusuz kalan unvanın terkini istemi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 40.000,00 TL"nin davalı şirketten, 20.000,00 TL"nin ise davalı S..... A....."dan 26.05.2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davalı şirket yönünden 10.000,00 TL, davalı S..... A..... yönünden 5.000,00 TL manevi tazminatın 26.05.2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 1.183,30 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 3.842,44 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.