19. Hukuk Dairesi 2013/16340 E. , 2014/1227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2011/800-2013/302
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının işletmekte olduğu akaryakıt istasyonundan satın alacağı yakıt karşılığında avans olarak bono düzenlemesini istediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı şirket adına 17.11.2008 tanzim tarihli Aralık 2008 den başlayarak bir ay aralıklı ardışık 6 adet bononun düzenlendiğini, Aralık 2008 vade tarihli bononun gününde ödenerek bankadan geri alındığını, kalan diğer 5 adet bononun ise gününde ödenmediğinden bankaca davalıya iade edildiğini, bu bonoların bedellerinin de bir kaç gün gecikmeli de olsa davalı yana ödendiğini, ancak güvene dayalı olarak bonoların davalıdan iade alınmadığını, bedeli ödendiği halde davalı yanca 5 adet bonodan 17.11.2008 keşide tarihli 19.03.2009 ve 20.05.2009 vade tarihli her biri 11.726,00 TL bedelli 2 adet bonodan dolayı müvekkili aleyhine icra takibine girişildiğini, henüz takibe konulmayan ve davalı elinde bulunan diğer 3 adet bono ile ilgili müvekkilinin icra tehdidi altında bulunduğunu ileri sürerek icra takibine konu edilen 2 adet ve henüz icra takibine konu yapılmayan 11.726,00 TL bedelli Ocak, Şubat ve Nisan 2009 vadeli 3 adet bonolardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, yanlar arasında akaryakıt alış verişine dayalı süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, satın alınan akaryakıt bedellerinin ödenmemeye başlandığını, bunun üzerine davacının müvekkili şirketin yetkilisi olan A.C.a gelerek, kendi adına kredi çekmesini istediğini, müvekkili şirket yetkilisi de aradaki samimiyete bağlı olarak davacı adına bankadan kredi çektiğini ve bunun karşılığı olarak da davacıdan dava konusu bonoları aldığını, ancak davacının çekilen bu kredi borcunu ödemediğini, bu nedenle kredi borcunun müvekkili şirket yetkilisi tarafından bankaya ödendiğini, davacının müvekkili şirkete olan kalan borcu nisbetinde bonolardan 2 adedinin icra takibine konu yapıldığını, davacının dayandığı ödeme belgelerinde ödemelerin dava konusu bonolara ilişkin olduğuna dair bir şerh veya ibare bulunmadığı gibi bu ödemelerin davacının müvekkiline olan sair borçlarına yönelik olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, dava konusu bonoların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacıdan alacaklı olduğuna dair herhangi bir kaydın da bulunmadığı, dava konusu bonoların bedellerinin davalı yana ödenildiği, dolayısıyla bonoların karşılıksız kaldığı gerekçesiyle icra takibine konu edilen toplam 27.163,00 TL meblağlı 2 adet bonodan ve icra takibine konulmayan toplam 35.175,00 TL bedelli bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından davacının %40 tazminat istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizi kötü niyet tazminatına yöneliktir. İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK’nun) 72,V hükmüne göre, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması koşuluyla davalı alacaklının tazminata mahkûm edilmesi gerekir. Somut olayda, bedelleri ödendiği tespit edilen dava konusu bonolardan 2 tanesini icra takibine konu eden davalının takibe konu 2 adet bono yönünden icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun kabulü ile davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.