20. Ceza Dairesi 2018/4457 E. , 2020/701 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : SAKARYA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma veya satın alma suçundan verilen hükümlerin incelenmesinde ;
Mahkûmiyet kararlarının verildiği 15/02/2011 tarihinden hükümlerin incelendiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu, zamanaşımını kesen bir nedenin tespit edilemediği anlaşıldığından; hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
B-) Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;
Hükümlerden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneklerinde; sanık ..."ın 03/08/2017 tarihinde ve sanık ..."ın 01/08/2015 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, sanıkların ölüp ölmediğinin mahkemece araştırılarak, ölmüş olduklarının tespiti halinde haklarındaki kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin sanıklar ... ve ... yönünden verilen hükümlerin BOZULMASINA,
C-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
1-) Anayasa"nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile CMK"nın 230. maddesinin 1. fıkrası gereğince, hükmün gerekçe bölümünde sanıkların lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesinin zorunlu olduğu; bu kapsamda somut olayla ilgili olarak, hangi sanığın hangi tarihte kiminle ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların gerçekleşen somut olgularla bağlantısının gösterilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi ve ulaşılan kanıya göre sanıkların sabit kabul edilen fiilleri açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukukî durumlarının saptanması gerektiği gözetilmeden ve hangi sanıkların suç teşkil eden birden fazla eylemlerinin subüt bulduğu gösterilmeden TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle, yetersiz ve soyut gerekçe ile hüküm kurulması,
2-) Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ..."un temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
D-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
1-) 20/05/2009 tarihinde sanığın evinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu madde ile ilgili ekspertiz raporunun dosyada bulunmadığı anlaşıldığından; varsa aslı veya onaylı örneği getirtilerek dosyaya konulması, yoksa buna ilişkin ekspertiz raporunun alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-) Anayasa"nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile CMK"nın 230. maddesinin 1. fıkrası gereğince, hükmün gerekçe bölümünde sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesinin zorunlu olduğu; bu kapsamda somut olayla ilgili olarak, hangi sanığın hangi tarihte kiminle ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların gerçekleşen somut olgularla bağlantısının gösterilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi ve ulaşılan kanıya göre sanığın sabit kabul edilen fiili açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden, yetersiz ve soyut gerekçe ile hüküm kurulması,
3-) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 21/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.