Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1948 Esas 2016/2019 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1948
Karar No: 2016/2019
Karar Tarihi: 27.06.2016

Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1948 Esas 2016/2019 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapmaktan dolayı mahkûmiyet kararı vermiştir. Dosya incelenerek yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olduğu, ileri sürülen iddia ve savunmaların delillerle birlikte gerekçeli kararda yer aldığı, sanığın suçu işlediğinin saptandığı ve hüküm verildiği belirtilmiştir. Ancak, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde yazılı olan \"velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri\" açısından yoksunluğunun sadece kendi altsoyu üzerindeki kişiler yönünden koşullu salıverilmesine dikkat edilmemesi sebebiyle hüküm bozulmuştur. Hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmış ve sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına karar verilmiştir.
10. Ceza Dairesi         2016/1948 E.  ,  2016/2019 K.
"İçtihat Metni"


Suç : Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihleri : 15.06.2012, 18.06.2012, 27.06.2012, 11.07.2012 ve 18.07.2012
Hüküm : Mahkûmiyet (tek suçtan)
Temyiz Edenler : Sanık ve müdafii


Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan "velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri" açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.