MAHKEMESİ : Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2009/164-2013/119

Y.. D.. ile A.. B.. aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 07.03.2013 gün ve 164/119 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


K A R A R

Davacı vekili, tarafların 1998 yılında evlendiklerini, evlilik süresince Almanya"da işçi olarak çalıştıklarını,yatırımlarını değerlendirmek maksadıyla inşaattan daire almak için 2004 yılında kooperatife üye olduklarını, üyelik ödemeleri ve inşaatın yapım giderlerinin müvekkili tarafından yapıldığını, ancak boşanma sürecinde vekil edenin tasfiye alacağını karşılıksız bırakmak maksadıyla muvazaalı olarak davalının taşınmazı devralmadığını, dairenin ilk maliki tarafından dava dışı A. K."e satıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 40.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, kooperatif giriş parasının müvekkilinin dayıları tarafından yapılan yardımla ödendiğini, davacının katkısı bulunmadığını, daha sonra aidatların ödenmemesi nedeniyle üyelikten çıkarıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 28.700 TL"nın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin davanın reddine, karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 12.08.1998 tarihinde evlenmişler, 11.05.2005 tarihinde açılan boşanma davasına ilişkin hükmün 26.06.2005 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM"nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK"nun 202, 4722 sk.10 m.). Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 11.05.2005 tarihinde sona ermiştir (TMK"nun 225/2). Dava konusu 485 ada 14 parsel üzerindeki 15 nolu bölüm, 06.11.2006 tarihinde satış yoluyla dava dışı A. K. adına tescil edilmiştir. Kooperatif üyeliği ise 09.07.2004 tarihinde davalı A.. B.. adına yapılmıştır.
Dava dilekçesindeki açıklamalar ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava; TMK.nun 202 vd.maddeleri uyarınca katılma payı alacağı isteğine ilişkin bulunmaktadır. Mahkemece davacının kooperatif üyeliği için 25.000 TL aidat olarak toplam 3.700 TL ödemiş olması nedeniyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığı gibi yapılan hesaplama ve katılma alacağının belirlenme yöntemi de usulüne uygun bulunmamaktadır. Dava katılma alacağı niteliğinde olduğuna göre, bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece yapılacak iş; kooperatif üyeliği, ödemelere ilişkin kayıt ve belgelerin ilgili yerlerden eksiksiz olarak istenilmesi, taşınmazın ilk maliki ve yüklenicisi olduğu bildirilen Y. Z. G."ten bu hususların ayrıca ve açıkça sorulması, üyeliğe giriş tarihi ile ödemelerin edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılmış olması dikkate alınarak yukarıda yazılı açıklamalar ışığında davacının katılma alacağının usulüne uygun olarak belirlenmesi, lüzum görülmesi halinde konusunda uzman bilirkişilerden denetime açık rapor alınması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 490,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.