Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5242
Karar No: 2016/5305
Karar Tarihi: 11.05.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5242 Esas 2016/5305 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/5242 E.  ,  2016/5305 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : ...... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2015
NUMARASI : 2014/1279-2015/128


Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2015 tarih ve 2014/1279-2015/128 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 2006-2011 yılları arasında münferit imza ile yetkili müdürünün T.. E.. olduğu, davalı T.. E.."in şirketi zarara sokacak şekilde işlemler yapıp mal/hizmet alımı olmaksızın ...... .... Trading Ltd. lehine faturalar düzenleyip şirket kasasından ödemeler yaptığını, diğer davalı E.. E.."in de aynı dönemde muhasebeden sorumlu olarak müvekkili şirkette çalıştığını, müvekkilinin uğradığı zararların çok yüksek miktarlarda olduğunun tespiti ile davalıların iş sözleşmelerinin feshedildiğini ileri sürerek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalması kaydıyla, müvekkil şirketin davalıların hukuka aykırı fiileri sonucunda uğramış olduğu maddi zararların tazminine yönelik olarak şimdilik toplam 300.000 ABD Doları tutarındaki zararının davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
Davalılar vekili; davacı şirketin ortaklarında ..... Havacılık Ltd. Şirketi"nin ortağı olan müvekkili T.. E.."in davacı şirketin yetkili müdürü olduğunu, müvekkili E.. E.."in ise davacı şirkette çalışmadığını, iddiaların ve açılan davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar davacı şirkette hizmet akdi ile çalışırken şirket zararına yol açan eylemleri nedeniyle iş sözleşmelerinin feshedilmiş olduğu, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanun"un 1. maddesi uyarınca iş kanununa göre işçi sayılan kişiler ile işverenler arasında iş aktinden yada iş kanununa dayanan her türlü hak ve iddialarından doğan hukuk davalarına İş Mahkemelerinde bakılır hükmü gereği davanın görev yönünden usulden reddine, karar kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ....... İş Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere ve davalılardan T.. E.. şirketi münferiden temsile yetkili müdür olup yöneticinin sorumluluğuna ilişkin 6102 sayılı TTK"nun 553. maddesi hükmüne tabi ise de, davalıların aynı zamanda davacı şirkette hizmet akdi ile çalışmış olması karşısında Türk Ticaret Kanunu"na nazaran daha özel nitelikteki İş Kanunu hükümlerinin uygulanması ve yönetici olan davalı T.. E.. ile hizmet akdiyle çalışan E.. E.."e karşı açılan davaların tefrikinde hukuki yarar bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.05.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY

Uyuşmazlık, mutlak ticari dava niteliğinde bulunan, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gereken, şirket müdürünün hukuki sorumluluğuna ilişkin davanın irtibat nedeniyle iş mahkemesinde görülüp görülemeyeceğine ilişkindir.
6100 sayılı HMK 166/1. maddesinde "Aynı yargı çerçevesinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği.......",
Yasa"nın 167/1 maddesinde de "yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden mahkemece karar verilebileceği...." düzenlenmiştir.
HMK 166/1 maddesinde aranan "aynı düzey ve sıfattaki mahkemeler"den kasıt, her iki davanın görüldüğü mahkemenin, kendi aralarında, asliye hukuk mahkemeleri veya sulh hukuk mahkemeleri yahut iş mahkemeleri veyahut aile mahkemeleri olmalarıdır. Aynı düzey ve aynı sıfatta olmayan mahkemelerde görülen davaların birleştirilebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle örneğin asliye hukuk mahkemesinde görülen dava ile sulh hukuk mahkemesinde görülen dava birleştirilemez. Çünkü anılan mahkemelerde uygulanan yargılama usulleri birbirinden farklıdır. (HMK şerhi. Prof. Dr. Ejder Yılmaz. Sh.972)
Somut uyuşmazlıkta, şirkette icracı müdür olan davalılardan T.. E.."in sorumluluğunun 6102 sayılı TTK 553. maddesinden kaynaklandığı, TTK 4/a maddesi gereğince uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde bulunduğu, aynı Yasa"nın 5. maddesi gereğince de adı geçen davalı yönünden asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu, diğer davalının ise şirkette hizmet akdi ile çalışması nedeniyle aleyhindeki davada 5521 sayılı Yasa"nın 1. maddesi gereğince iş mahkemelerinin görevli bulunduğu konusunda bir uyuşmazlık mevcut değildir.
Asliye Ticaret mahkemesi ile İş mahkemesi"nin HMK 166/1 maddesinde belirtilen "aynı düzey ve sıfattaki" hukuk mahkemelerinden bulunmaması nedeniyle, görev kurallarının niteliği de dikkate alındığında, irtibat nedeniyle davalılardan T.. E.."le ilgili uyuşmazlığın, iş mahkemesinde görülmesi mümkün olmadığı gibi, davalı E.. E.."le ilgili uyuşmazlığın da Asliye Ticaret Mahkemesinde birlikte görülmesi mümkün bulunmamaktadır.
HMK 166/1 maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi durumunda mahkemelerce birleştirme kararı verilebileceği gibi, somut uyuşmazlıkta olduğu üzere yasada öngörülen koşullar gerçekleşmediği halde birlikte açılan davaların da tefriki, HMK 167. maddesi gereğidir.
Asliye Ticaret mahkemesi ile İş mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi bulunması, adı geçen mahkemelerin "aynı düzey ve sıfatta" hukuk mahkemesi niteliğini taşımaması, görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınacak olması karşısında her iki davalı yönünden davanın tefrikinde zorunluluk bulunmaktadır.
Sayın çoğunluk, davaların tefrik edilmemesinde hukuki yarar kriterine dayanmış ise de, HMK 114 maddesinde düzenlenen dava şartları içerisinde mahkemenin görevli olması (HMK 114/1-c) hususu, hukuki yarar (HMK 114/1-h) kriterinden daha önce gözönünde bulundurulması gereken dava şartıdır.
Bu halde davalı T.. E.. yönünden birleştirme koşullarının bulunmaması nedeniyle davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılmak üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın aynı düzey ve sıfatta hukuk mahkemesi vasfı bulunmayan iş mahkemesinde görülmesine ilişkin yerel mahkeme kararını onayan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi