15. Ceza Dairesi 2019/5435 E. , 2019/15137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ..., ...
ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık
ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraat
2-Sanıklar ..., ..., ...,
..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat
Sanıklar ..., ..., ... ve ..."un nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın ise nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlarına ilişkin hükümler, katılan vekili ve vekalet ücretiyle sınırlı olmak üzere sanıklar ... ve ... müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların çiftçilik yaptıkları ve Hatay ili Samandağ Vergi Dairesi mükellefi olan ... Pamukçuluk Dış Tic. ve Tarım Ürünleri Otomotiv ve Uluslararası Nak. Tic. Ltd. Şti. tarafından tanzim edilen ve gerçeği yansıtmayan müstahsil makbuzlarını kullanmak suretiyle doğrudan gelir desteği ödemesi aldıkları, söz konusu şirket hakkında Hatay Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldığı, incelemenin ardından düzenlenen 28/03/2011 tarihli vergi tekniği raporuna göre; ilgili şirketin 2007-2008-2009 yılları ve müteakip yıllarda düzenlemiş olduğu müstahsil makbuzlarının sahte olarak kabul edilmesinin gerektiği sonucuna varıldığı, sanıkların bu şekilde sahte müstahsil makbuzlarını kullanarak haksız menfaat temin ettikleri iddia edilen olayda;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlerin katılan vekili tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede;
Sanık savunmaları, İlçe Tarım Müdürlüğü yazıları, kolluk araştırmaları, arazi tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre, sanıklara ait ekilebilir arazilerin bulunduğu ve arazi miktarı ve niteliği gözetilerek gerçekten üretim yapıldığı dikkate alınarak, atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıklara atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin katılan vekili ve vekalet ücretiyle sınırlı olmak üzere sanıklar müdafiileri tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında sanıklar lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına dair ilgili kısmın hükümden çıkarılarak yerine "Sanıklar ... ve ...’un kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;
Sanık ...’nun hükümden sonra 30/07/2015 tarihinde; sanık ...’ın da yine hükümden sonra 09/07/2016 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS"ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.