Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2768
Karar No: 2014/3538
Karar Tarihi: 07.05.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2768 Esas 2014/3538 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/2768 E.  ,  2014/3538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 04/10/2012
    NUMARASI : 2012/303-2012/464

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak, yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, sulama borcu ve gecikme faizinin tahsili için başlatılan takibin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin 8.509.04 TL asıl alacak 31.969,96 TL gecikme cezası ile birlikte toplam 40.479.00 TL olarak devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının takipte müvekkilinden 40.479.00 TL asıl alacak talep ettiğini, takip talebinde işlemiş faiz bulunmadığından itirazın iptali davasında böyle bir talepte bulunamayacağını, likit olmayan bir alacaktan dolayı da tazminat istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı kooperatifin takip yaparken işleyen faiz miktarını hiç göstermediği ve buna göre de davacı tarafın işleyen faiz talep etmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, takibin 8.509.04 TL asıl alacak üzerinden devamına dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine; Dairemizin 02.04.2012 tarih ve 2011/5063 Esas, 2012/2534 Karar sayılı ilamıyla; davacı vekilince takipte asıl alacak ve gecikme faizi olarak ayrım yapmaksızın toplam 40.479.00 TL olarak gösterildiği, ancak daha sonra toplam alacak miktarının 8.509.04 TL"sinin asıl alacak, 31.969.96 TL"sinin işlemiş faiz alacağı olduğunun açıklandığı, bu itibarla mahkemece, davacı tarafın işlemiş faize yönelik talebinin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına ve 6100 sayılı HMK"nın 26. ( HUMK"nun 74.) maddesindeki taleple bağlılık ilkesine uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibinin 8.509.04,00 TL asıl alacak, 31.969,96 TL gecikme cezası ile birlikte toplam 40.479.00 TL olarak devamına ve toplam alacağın %40"ı oranında tazminata karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Dava, sulama borcunu ifa etmeyen davalı ortak aleyhine, davacı kooperatifçe girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Karar tarihinden önce 01.07.2012 tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu"nun 7. maddesinde, " Türk Borçlar Kanunu "nun kamu düzenine ve
    genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesinin "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz." hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince; para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür. Temerrüt faizi borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 42. maddesine göre genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi"nin 23/1. maddesinin 6. bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.
    Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın veya şerefiye bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK"nın 101/2. ( 6098 sayılı TBK"nın 117.) maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK" nın 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir.
    Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun" un 2/1.maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1. maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadır.
    Somut olayda, mahkemece bilirkişi raporunda M... faiz oranlarına göre hesaplanan işlemiş temerrüt faizine itibar edilmiş ve asıl alacağa da aylık %10 faiz oranının uygulanması suretiyle takibin devamına karar verilmiş olup,bu oranlar davacı kooperatifin genel kurulunda kararlaştırılmış ve aleyhine davalı tarafından genel kurul kararının iptali davası açılmamış ise kesinleşmiş, diğer anlatımla taraflar arasında kararlaştırılmış temerrüt faizi oranı olarak belirlenmiş, şayet genel kurulda bir oran ve vade kararlaştırılmamış ise, anasözleşmenin 111. maddesi uyarınca yönetim kurulunun vade belirlemede yetkili olduğu ve M..." ın kooperatife uyguladığı oranı davacının üyesi olan davalıya yansıtabileceği yönündeki düzenlemesi uyarınca yine taraflarca anasözleşme uyarınca faiz oranı birlikte kararlaştırılmış olacaktır. Bu durumda, bu oranlar TBK"nın 120/2. maddesi kapsamında kalan akdi temerrüt faizi niteliğinde olduğundan; anılan maddede düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranını geçemez. Davacı kooperatifin talep edebileceği temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
    Öte yandan, mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra geçmişe etkili yeni bir kanunun yürürlüğe girmesi halinde, bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli kazanılmış hak, hukuki değer taşımayacaktır. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK ile YHGK"nın 07.03.2012 tarih ve 2011/19 - 799 E, 2012/128 K sayılı ilamı bu yöndedir.)
    Mahkemece, karar tarihinden önce yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, davacı kooperatifin tüm genel kurul kararları öncelikle davalı kooperatiften, aksi halde Ticaret Sicil Memurluğu"ndan ya da anasözleşmenin ilgili maddesi uyarınca ilgili Bakanlık İl Müdürlüğü"nden istenerek, faiz oranı ile ilgili bir karar alınıp alınmadığı araştırılarak, faiz oranı kararlaştırılmışsa kararlaştırılan oranın, kararlaştırılmamışsa anasözleşmenin 111. maddesinde yazılı oranın uygulanmayacağı, bunun yerine, davacının yasal faiz oranının iki katına kadar işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi oranı üzerinden faize hak kazandığı; davalının yasal faiz oranının iki katı ile sınırlı olarak, bu oran aşılmadan işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi oranı ile sorumlu olacağı dikkate alınarak, sulama kooperatifi başkanı olarak heyete katılan bilirkişinin,davacı kooperatifin bağlı olduğu birlik bünyesinde bir görevi olup olmadığı araştırılıp, gerektiğinde yerine başka bir bilirkişi atanarak, işlemiş faiz oranı ve miktarı ile işleyecek faiz oranı yönünden ek rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yasal düzenleme gözden kaçırılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi