11. Hukuk Dairesi 2016/4701 E. , 2016/5301 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 26/11/2015
NUMARASI : 2015/412-2015/717
Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/11/2015 tarih ve 2015/412-2015/717 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, .... Grubu yöneticileri tarafından yatırılan paranın istendiği an geri ödeneceği ve yüksek oranlarda faiz verileceği vaadinde bulunulması üzerine müvekkilinden 20.000 DM para tahsil edildiğini ve tahsil edilen bu para karşılığında müvekkiline “..... Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi” ibareli bir belge verildiğini, müvekkilinin ödediği parayı geri almak istediğinde ise ödeneceği sözü verilmesine rağmen paranın ödenmediğini, davalıların yasalara aykırı şekilde müvekkilinden para tahsil ettiklerini ve bu faaliyetlerini geçerli bir hisse senedi satımı yapılmış gibi göstermeye çalıştıklarını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkiline hisse senedi teslim edilmediğini, şirket defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını ve gerçeği yansıtmadığını, davalı D.. U..’ın diğer davalı şirketler ile birlikte müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin yatırdığı para karşılığı kendisine verilen vaatlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davalıların sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne ve müvekkilinden tahsil edilen 20.000 DM karşılığı 18.629,43 TL’nın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olayda hisse bedelinin davalı şirkete değil şahsa ödenmesi ve davalı şirketin kasasına yapılan bir ödeme olmaması olgusu gözetildiğinde bu durumun davalıya ait mizan kaydında görülmemesinin doğal olduğu, davalı tarafından kullanılan hileli davranışlarla davacının yanılgıya düşürüldüğü yönünde herhangi bir delil elde edilemediği, müterafik kusur durumunun bulunmadığı, davacı tarafça davalıya ödünç para verildiğinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davalı ...... Holding A.Ş. yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, bedel istemine yönelik yapılan talebin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ..... ..... San. ve Tic. A.Ş ve D.. U.. vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tesbiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının "........ Gıda San. ve Tic. A.Ş. Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi" başlıklı belgeye istinaden hisseyi dava dışı üçüncü kişiden devraldığı, bedelin davalı şirkete ait mizan kaydında görünmemesinin doğal olduğu, davalı tarafından kullanılan hilelerle davacının yanılgıya düşürüldüğü yönünde herhangi bir delil elde edilemediği gerekçesiyle, davalılar ...... ...... San. ve Tic. A.Ş. ve D.. U.. hakkındaki bedel istemine ilişkin talebin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Ancak, Dairemizden geçen diğer emsal dosyalardan da anlaşılacağı üzere Yimpaş Grubu"na dahil bazı şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla yukarıda belirtilen belgeler gibi belgeler karşılığında para tahsil ettikleri, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kulllanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri böylelikle haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır. Nitekim uyulan bozma ilamımızda da sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, olayın haksız fiil olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup davalı şirketin unvanını taşıyan belgede hisse devraldığının belirtilmesi ve bu bedelin miktarı konusunda davalı tarafın bir itirazının da bulunmaması karşısında davalıların ödenen bedelden sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bedel istemine ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Dairemizin ilk bozma ilamıyla eksik inceleme nedeniyle davanın reddi kararı bozulmuş, bozmaya uyularak verilen ikinci kararda davalı ..... Holding A.Ş. yönünden davanın husumet sebebiyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İkinci kararı davacı vekili temyiz etmeyip, karar düzeltme kararınına göre ...... Holding. A.Ş. dışındaki diğer davalılar vekili temyiz etmesi nedeniyle ikinci bozma öncesi ..... Holding A.Ş. hakkında verilen husumetten red kararı kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece, hakkındaki husumetten red kararı kesinleşen davalı ..... Holding A.Ş . yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken bu davalı hakkında da yeniden davanın husumetten reddine karar verilip, davacı aleyhine mükerrer tahsilata yol açacak şekilde bu davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
4-Davalı ...... Holding A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; yukarıda açıklandığı üzere temyiz eden davalı hakkındaki husumetten red kararı kesinleşmesine rağmen yeniden davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı ..... Holding A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
5-Bozma sebep ve şekline göre davalılar ..... ..... San. ve Tic. A.Ş ve D.. U.. vekilinin, reddedilen kısma yönelik vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar .... .... San. ve Tic. A.Ş ve D.. U.. vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA;(4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..... Holding A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ..... Holding A.Ş. yararına BOZULMASINA; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin reddedilen kısma yönelik vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.