
Esas No: 2018/1384
Karar No: 2021/1462
Karar Tarihi: 22.02.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1384 Esas 2021/1462 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 4 parsel sayılı 97.382,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, çayır vasfıyla davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına miras payları oranında tespit ve tescil edildikten sonra, dava tarihinden önce 11.12.2007 tarihinde satış suretiyle davalılar ..., ..., ..., ... hisselerini davalı ...’ a devretmişlerdir. Davacı Hazine, taşınmazın ... Çayı yatağında kaldığını ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, taşınmazın çay yatağında kalan kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın tescil harici bırakılması istemiyle Zara Sulh Hukuk Mahkemesi" nde dava açmıştır. Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin önceki hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 20.10.2014 tarih ve 2014/336 Esas, 2014/18629 Karar sayılı ilamıyla, “Dava konusu yerin dava tarihi itibariyle değerinin 50.638,88 TL olması ve bu nedenle uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi” gereğine değinilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, jeolog bilirkişinin 13.09.2012 tarihli raporunda, ... Çayı" nın DSİ tarafından yapılan çalışmalar sonucu yatağının değiştirildiği gerekçeleriyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, Mahallinde 27.08.2012 tarihinde yapılan keşfe ilişkin tutanakta, ada ve parsel numarası tespit edilmeksizin keşif mahalline gelindiğinin belirtilmesi ile yetinilerek, dava konusu taşınmaz hakkında, taraflardan ve mahalli bilirkişilerden beyan alınmadığı anlaşılmakta olup, keşif sonrası düzenlenen teknik bilirkişi raporunda da, dava konusu olmayan 109 ada 5 parsel sayılı taşınmazın krokisinin çizilip dosyaya sunulmuş olması karşısında, söz konusu keşfin doğru parselde yapılıp yapılmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu 106 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yeniden yöntemine uygun şekilde keşif yapılmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, doğru parselde yapılıp yapılmadığı anlaşılamayan keşfe dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.