Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1676
Karar No: 2018/11683
Karar Tarihi: 04.12.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1676 Esas 2018/11683 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1676 E.  ,  2018/11683 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili dava dilekçesinde; ..."ın idaresindeki araçla yaptığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ödeme yapıldığını, bu nedenle sorunluluklarının bulunmadığını, tazminat hesabında hatır indirimi ve müterafik kusurun değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile 34.719,55 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-1982 T.C. Anayasa"sının 26. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK"nin 280 maddesi hükmüne göre "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere
    teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan maluliyete ilişkin bilirkişi raporunun davalı ...."ye tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalı aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Hükme esas alınan 21.01.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacının bakiye ömrü 75 yıl olarak PMF 1931 yaşam tablosu esas alınmadan farazi olarak belirlenmiştir. Yine hesaplama yapılırken pasif dönemde asgari geçim indirimsiz hesaplama yapılması gerekirken anılan raporda asgari geçim indirimi hesaplamaya dahil edilmiştir. Ayrıca bilinmeyen dönem için yalnızca %10 artış ile hesaplama yapılmış, yapılması gereken %10 iskonto hesaplamada dikkate alınmamıştır. Aktüer hesap bilirkişisi tarafından tanzim edilen raporlar hüküm kurmaya elverişli bulunmamakta olup, eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bilirkişi tarafından dairemiz yerleşik içtihatları uyarınca bakiye ömrü Feminine ... yaşam tablosu esas alınarak belirlenmeli,raporun düzenlendiği en yakın tarih, bilinen dönem kabul edilerek ölenin bilinen gelirine göre davacıların gerçekleşen zararının ve sonraki bilinmeyen dönem için gelirin her yıl %10 oranında artıp, %10 oranında iskonto uygulanmak suretiyle hesaplanarak bilinmeyen dönem zararının hesaplanması, davacıların ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süreleri konusunda PMF-1931 tablosunun kullanılması ve davacıların somut koşulları dikkate alınarak denetime elverişli şekilde belirlenmesi gerekir.
    Yine Dairemizin yerleşik içtihalarına göre; Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır.
    Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
    O halde, mahkemece, farklı bir aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması uygun bulunmamıştır.
    4-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK"nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Ayrıca Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalıların hatır taşımasına ilişkin savunmanın verilen karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    Borçlar Kanunu"nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
    Somut olayda; davacının dava dışı sürücü Satılmış"ın sevk ve idaresindeki araçta yolcu olduğu, kazanın gerçekleşmesinde davalı Satılmış"ın kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenen toplam tazminat miktarı üzerinden, hatır taşıması için gereken koşulların oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre hatır taşıması indirimi yapılması gereklidir.
    Dairemizin yerleşik uygulamasına göre hatır taşıması indirim oranı 20"yi geçemeyecektir.
    Mahkemece anılan hususlar değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi