23. Hukuk Dairesi 2014/1199 E. , 2014/3527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2011/322-2013/336
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. R.. İ.. gelmiş, davalı tarafından gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı aleyhine Fatih 2. İcra Müdürlüğü"nün 2011/2877 esas sayılı dosyası ile İstanbul 28. Noterliği"nin 06.12.2005 tarih ve 39373 yevmiye numaralı sözleşmesine dayanarak Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2009, 2010 yılı tamamı ve 2011 yılı Ocak, Şubat Mart ve Nisan ayları toplam 21 aylık dönem için gecikme tazminatı alacağının tahisili için ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaatın 22.12.2008 tarihinde bitirildiğini, davacıya teslim edilmek istenildiğini ancak davacının binayı teslim almaktan kaçındığını, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği miktarın likid olmadığını savunarak, haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sözleşmeye konu inşaatla ilgili 22.12.2008 tarihi itibariyle iş bitirme belgesinin düzenlendiği, bu durumda davalının sözleşme yükümlülüğünü bu tarih itibariyle yerine getirdiği, menfi tespit davasının dayanağı Üsküdar 1. İcra Müdürlüğü"nün 2008/11862 esas sayılı dosyasındaki takip tarihi olan 06.08.2008 tarihinde iş bitirme tarihi olan 22.12.2008 tarihine kadar davalının taraflar arasındaki sözleşmeye göre aylık 1.500 EURO"luk gecikmeye bağlı kira yükümlülüğünün devam ettiği, EURO"nun dava tarihindeki değeri esas alınarak yapılan hesaplama sonucu 15.872,00 TL açısından davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki 06.12.2005 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, inşaatın yapı kullanım izin belgesi alınarak teslimi gereken tarih daha önce taraflar arasında görülen Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/62 esas sayılı dosyasında 06.10.2007 olarak tespit edilmiş, keza aynı davada 06.10.2007 ile 06.08.2008 arası arsa sahibinin gecikme tazminatı alacağı nedeniyle yaptığı takip kesinleşmiş ve bilahare bu döneme ilişkin tazminat yüklenici tarafından ödenmiştir. Mevcut davada ise, icra takibine konu yapılan gecikme dönemi Ağustos 2009 ile Nisan 2011 tarihleri arasıdır. Hal böyleyken, mahkemece HMK"nın 26. maddesi hükmüne aykırı olarak talep dışında 06.08.2008- 22.12.2008 arası dönem için gecikme tazminatı hesaplanarak hüküm kurulması doğru değildir.
Bunun yanında, yüklenici inşaatı sözleşmesine, yapı ruhsatına ve eklerine uygun şekilde tamamlayıp teslim etmek borcu altındadır. Somut olarak sözleşmede yapı kullanım izin belgesi alma yükümlülüğü bulunduğu halde iş bitirme belgesi alındığından bahisle inşaatın teslim edildiği kabul edilemez. Bu durumda, mahkemece, daha önce ödenen gecikme tazminatına ilişkin dönem de dikkate alınarak arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin kullanılabilir şekilde hangi tarihte kendisine teslim edildiğinin taraflardan delilleri sorulduktan sonra satılan bağımsız bölüm varsa satış tarihleri de gözden kaçırılmadan talep konusu dönem itibariyle davacının bir alacağının olup olmadığı saptanarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.