Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2608
Karar No: 2014/3524
Karar Tarihi: 07.05.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2608 Esas 2014/3524 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/2608 E.  ,  2014/3524 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 25/06/2013
    NUMARASI : 2011/89-2013/137

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen sıra cetveline itiraz davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen 2009/298 Esas ve birleşen 2009/266 Esas sayılı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl davada davalı-birleşen 2009/298 Esas sayılı davada davacı M.. A..l vekilince duruşmalı, birleşen 2009/266 Esas sayılı davada davacı L.. A.. vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiştir.
    Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu B... Tel. Elk. ve Tic. Ltd. Şti."den 01.09.2008 tanzim tarihli çekten dolayı 1.700.000,00 TL alacaklı olduğunu, borçlu hakkında İstanbul 12. İcra Müdürlüğü"nün 2008/20201 Esas sayılı dosyasında 10.09.2008 tarihinde icra takibi başlattığını, aynı gün borçlunun Milli Savunma Bakanlığı"ndan olan alacağına daha önceden 03.09.2008 tarihinde aldıkları ihtiyati haciz kararını uygulattıklarını, ödeme emrinin borçluya 25.10.2008 tarihinde tebliğ edildiğini ve takibin 05.11.2008 tarihinde kesinleştiğini, davalı İletişim K.. San. ve Tic. A.Ş. tarafından da, aynı borçlu hakkında 30.06.2008 tanzim tarihli 4.000.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak 21.10.2008 tarihinde İstanbul 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/28123 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, anılan davalının 25.11.2008 tarihinde bu dosyadaki alacağını diğer davalı M.. A..l"e temlik ettiğini, davalı İletişim K.. San. ve Tic. A.Ş. ile dava dışı takip borçlusu B..Tel. Elk. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engellemek için söz konusu takibin başlatıldığını, zira takip borçlusu şirket yetkilisinin icra takibinin başlatıldığı 21.10.2008 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme emrini elden tebliğ aldığını, yasaların kendilerine tanıdığı sürelerden feragat ettiklerini ve Milli Savunma Bakanlığı"ndaki hak ediş alacağının haczine muvafakatleri olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine 27.10.2008 tarihinde söz konusu hak ediş üzerine davalı lehine haciz konulduğunu, anılan hak ediş bedelinin icra dosyasına yatırılmasından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, alacağı temlik alan davalı M.. A..l"e, müvekkilinden sonra 4. sırada yer verildiğini, dava dışı 1. ve 2. sıradaki alacaklılara pay ayrıldıktan sonra, kalan paranın müvekkili ile davalı M.. A..l arasında garameten paylaştırılmasına karar verildiğini, dosya alacağını temlik alan M.. A..l"in bu kadar yüklü miktardaki alacağı temlik almasının mümkün bulunmadığını, öte yandan sıra cetvelinde, müvekkilinin alacak miktarı hesaplanırken haciz tarihinin esas alındığını, davalıların alacak miktarı ise 100. maddeye yarar bilgilerin istenildiği tarih itibariyle hesaplandığını, bu bakımdan garame hesabının da hatalı yapıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinde müvekkilinin alacağının davalıya
    ayrılan paydan ödenmesini ve garame hesabının yeniden yapılmasını talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı İletişim K... San. ve Tic. A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
    Asıl davada davalı M.. A..l vekili, kesinleşmiş alacağı, diğer davalıdan temlik yoluyla devralmış bulunan müvekkiline karşı muvazaa iddiasının ileri sürülemeyeceğini ve iktisabının korunması gerektiğini, davacının alacağının ise muvazaalı olduğunu ve ayrıca henüz kesinleşmiş bir alacağı dahi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/266 E. sayılı davada temlik eden davacı Anadolu Bank A.Ş. vekili, sıra cetvelinde kendisine 3. sırada yer verilen A.... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. alacağının muvaazalı olduğunu, davalının boçlunun Milli Savunma Bakanlığı nezdindeki alacağının dışında bir başka alacağa haciz koydurmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı ile takip borçlusunun iştigal konuları farklı olduğundan, takibe konu miktar kadar ticari ilişkide bulunmalarının mümkün olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin sıra cetvelinde 3. sıraya çıkarılarak, alacağının, davalıya ayrılan paydan ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/298 E. sayılı davada davacı M.. A..l vekili, sıra cetvelinde arta kalan bedelin davalı A... Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasında garameten paylaştırılmasına karar verildiğini, davalının alacağının dayanağı olan çekte bulunan imzanın sahte olduğu iddiasıyla icra hukuk mahkemesinde takip borçlusu tarafından itiraz edildiğini, söz konusu çekin takip borçlusunun rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek, davalının sıra cetvelinden çıkarılmasını ve ona ayrılan payın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/266 Esas ve İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/298 E. sayılı davada davalı A.... Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin alacağının gerçek bir borç ilişkisine dayalı olarak düzenlenen çeke dayandığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl davada davalı İletişim K... San. ve Tic. A.Ş."nin, muvazaa iddiasının aksine bir kanıt ortaya koymadığı, 4.000.000,00 TL tutarındaki alacak ilişkisini doğrulamadığı, söz konusu alacağı temlik alan davalı M.. A..l"in de bu hususta herhangi bir delil getirmediği, bu bakımdan davalı M.. A..l"in alacağının muvazaalı olduğu, davacı A... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti."nin ise lehine delil teşkil eden defter ve kayıtları dikkate alınarak, icra takibinin dayanağı olan 1.700.000,00 TL tutarları çekin 1.693.092,50 TL"lik kısmının karşılık bulduğu, alacağının muvazaalı olduğu tespit edilen M.. A..l"e sıra cetvelinde pay ayrılmaması gerektiği, bu durumda dava dışı şirketin Milli Savunma Bakanlığı"ndan olan 1.795.361,14 TL tutarındaki hak ediş alacağının dağıtımında garame yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile M.. A..l aleyhindeki muvazaa iddiasının kabulüne, muvazaalı olduğu kabul edilen bu alacak hariç tutularak, dava dışı şirketin Milli Savunma Bakanlığı"ndan olan alacağının alacaklılara ödenmesine, birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/266 Esas sayılı davada, davalı A... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti."nin borçlu şirketten alacaklı olduğunu usulüne uygun tuttuğu ticari defterleri ve faturaları ile ispat ettiği, davacının muvazaa iddiasını ispatlayacak bir delil sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine, asıl davada verilen hüküm sıra cetvelinin düzenlendiği icra dosyasında yeniden hesaplama ve alacaklılara ödeme yapılmasını ve yine dosyaya gelen para kayıtlı alacaklıların alacaklılarından fazla ise garame yapılmaksızın ödemeyi mümkün kılacağından, icra dairesince asıl davada verilen hüküm dikkate alınarak işlem yapılmasına ve birleşen davanın davacısı L... Varlık Yön. A.Ş."nin alacağının sıra cetvelinin düzenlendiği İstanbul 3. İcra Müdürlüğü"nün 2009/15369 E. sayılı dosyasında ödenmesine, birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/298 E. sayılı davada davacı asıl ve birleşen davadaki gerekçelerle birlikte davacı M.. A..l"in muvazaa iddiasını ispat edemediği, davalının borçludan alacaklı olduğunu usulüne uygun tuttuğu ticari defter ve belgeleri ile ispat ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı-birleşen 2009/298 E. sayılı davada davacı M.. A..l vekili ve birleşen 2009/266 E. sayılı davada davacı L... Varlık Yön. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/298 E. sayılı davada davacı M.. A..l ile birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/266 E. davada davacı L... Varlık Yönetimi A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Asıl ve birleşen davalar, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir.
    Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Diğer anlatımla, muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Senetler ve çekler ancak tarafları ve onların cüz"i ve külli halefleri yönünden kesin delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemez. Öte yandan, alacağın miktarına göre diğer tarafın açık muvafatı bulunmadığı sürece tanık dinlenemez ve tanık beyanını dayalı olarak hüküm kurulamaz. Davalı alacaklının savunma ve delilleri çerçevesinde alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    Öte yandan, sıra cetvelinde yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m. 17/1) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.
    Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK"nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
    Mahkemece, asıl ve birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/298 E. ve 2009/266 E. sayılı davalar ile ilgili hükmün gerekçesinde asıl davada davalı İletişim K... Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve temlik alan M.. A..l"in alacaklarını kanıtlayamadığı, birleşen davalarda ise davalı A...Otomotiv Ltd. Şti"nin borçludan alacaklı olduğunu usulüne uygun tuttuğu ticari defterleri ve faturaları ile ispat ettiği gerekçesiyle yetinilerek asıl davanın kabulüne, birleşen davaların reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki ilkeye aykırı olacak ve ispat yükünün davacıya yükletilmesi anlamına gelecek şekilde asıl davada davacının davasını ispatladığı, birleşen davada davacıların muvazaa iddialarını ispatlayacak bir delil sunamadığı gerekçesine de yer verilmesi doğru olmadığı gibi, asıl dava yönünden kurulan eda hükmünün yukarıda açıklanan ilkeyi karşılamadığı ve infazda tereddüt doğuracak nitelikte olduğu anlaşılmış, ayrıca birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/266 Esas sayılı davanın reddine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasının 2/B bendinde paylaşım ile ilgili ifadelere yer verilmesi de doğru olmamıştır. Ancak karar sonucu itibariyle doğru olduğundan kararın HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesinin kısmen değiştirilmesi ve yapılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/298 E. sayılı davada davacı M.. A..l ile birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/266 E. sayılı davada davacı L...Varlık Yönetimi A.Ş."nin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/298 E. ve İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/266 E. sayılı davaları yönünden hükmün gerekçesinin kısmen değiştirilmesi ve “HÜKÜM” bölümünün, asıl davaya ilişkin 1/B bendinde yer alan ibareler çıkarılarak, yerine " İstanbul 3. İcra Müdürlüğü"nün 2008/15369 E. sayılı dosyasında 23.03.2009 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde, davalı M.. A..l"e ayrılan payın, işbu davaya ilişkin hüküm fıkrasının 5. bendinde belirlenen vekalet ücreti ile 6. bendinde belirlenen yargılama giderleri de dahil olmak üzere, öncelikle davacı A.... Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti."nin alacaklı olduğu İstanbul 12. İcra Müdürlüğü"nün 2008/20201 E. sayılı dosyasına tahsisine, varsa artan kısmın da davalı M.. A..l"in alacaklı İstanbul 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/28123 E. sayılı dosyasına tahsisine" ibarelerinin yazılması, yine "HÜKÜM" bölümünün, birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/266 E. sayılı davaya ilişkin 2/B bendinin hükümden tamamen çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi