Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5248
Karar No: 2013/4084
Karar Tarihi: 07.03.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/5248 Esas 2013/4084 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2012/5248 E.  ,  2013/4084 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 24/11/2010 ve 11/06/2010 gününde verilen dilekçelerle kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:
    Dava, basın yoluyla, birleşen dava ise haksız şikayet yoluyla kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava ve birleşen dava dilekçelerinde istediği manevi tazminat miktarının faizi ile ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece bu isteğe rağmen hüküm altına alınan tazminat miktarı için faize hükmedilmemiştir. Şu durumda mahkemece, hükmedilen tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken faiz istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden faize hükmedilmemiş olması doğru değil ise de, bu yanılgı yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK 438. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının asıl ve birleşen davalarla ilgili ilk paragraflarında yer alan "... TL manevi tazminatın..." ifadelerinden hemen sonra gelmek üzere "dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile..." sözcük dizisinin eklenmesine, davalıların tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna, temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/03/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava; basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Birleşen dosya davalısı tarafından davacı aleyhine C. Savcılığına yapılan şikayetin niteliği itibariyle tanıkla kanıtlanmasının olağan koşullarda mümkün olmaması, bu şikayetin haksız olduğunu (iftira) kanıtlamaz. Bu nedenle de iddiasını somut delille ispat edemeyen birleşen dosya davalısı ile C. Savcılığına şikayet konusu edilen olayı isim vermeden eleştiren davalının eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan söz etmek dosya kapsamı itibariyle yerinde olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının davanın tümden reddi gerektiğinden bahisle davalılar yararına bozulması gerektiği düşüncesi ile dairemiz çoğunluğunun kararına katılmıyorum. 07/03/2013








    KARŞI OY YAZISI


    Basın Hukukunun en temel ilkesine göre "Basın özgürdür." Modern ve demokratik dünyada basın özgürlüğü devletlerin ve toplumların en benimsenmiş ve en vazgeçilmez kurallarından biridir. Bunun böyle olmasının asıl nedeni basının kamusal hizmet görmesidir. Basının kamusal hizmeti özellikle kamusal tasarruflar, devlet yönetimi ve her türlü güncel olayların toplum yararına takip edilmesi, diğer ifadeyle toplumsal denetimin (sivil denetimin) basın vasıtasıyla gerçekleştiriliyor olmasıdır. Bu anlamda basının işlevi haber verme hak ve görevi, eleştiri ve değerlendirme hakkından ibarettir. Basın fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerleri, özel hayatın gizlilik bölümüne saldırı olmaması kaydıyla, güncel olayları toplumun genel menfaatine ve saydığımız kişilik değerlerine hukuk sınırları içinde kalan ifadelerle eleştirel olarak yaklaşmalıdır. Basının sınır ihlali ise kişilik hakkının ağır veya hafif zedelenmesi şeklinde gerçekleşebilir. Bazen ihlaller olmasına rağmen toplumun menfaati açısından hukuka uygunluk da söz konusu olabilir. Böyle hallerde de saldırı gerçekleşmez.
    -/-

    -3-
    2012/5248-2013/4084


    Dava konusu somut sorunda davacı S.Ö., davalılardan S.K. tarafından şikayet ile yasal hak arama yöntemine konu edilmiştir. Davacı hakkında da Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararı verilmiştir. Diğer davalı yazar ise bu konu hakkında haber eleştiri yapmıştır. İlkin böyle bir olgunun varlığı haberin gerçekliğini göstermektedir. Diğer ifadeyle haber konusu yapılıp eleştirilebilir. O halde eleştirinin sınırı araştırılmalıdır. Bu durumda ise şu noktalar incelenmelidir.
    a-Taraflar gazetecidir. Bu durumda eleştirinin sınırların tespitinde basın-basın (basına karşı basın) bakış açısı geçerli olacaktır. Dolayısıyla basın basına karşı sert eleştiriye açık olacaktır.
    b-Davanın konusunun olgusal temele dayandığı görülmektedir.
    c-Davacı aleyhine şikayet başvurusunun yasaklanması sonucu doğuran yorumlara yer verilmemelidir. S.K. şikayet konusunu ispat edemiyor ise yasal hakkını kullanamaz mı? İlk derece mahkemesi bu hakkın kullanılmasına yasal olmayan kıstas getirmiştir.
    d-Davacı olgusal kabulü mümkün olan davranışıyla, kendisini tartışmalı ortama dahil etmiştir. Buna dayanarak eleştiriye katlanabilmeliydi ve hatta kusuruna dayanarak hak iddia edememeliydi.
    e-Davalı S.K. ve davacı S.Ö. iş ortamında ast-üst pozisyonundadırlar. Böyle bir ortamda davalı S.K.’nun hak arama özgürlüğünü kullanmasıyla davacının zarara uğradığının kabulü yanlıştır. Zira salt şikayet suçu kanıtlanamaz. O halde salt takipsizlik kararının da zarar doğuracağı kabul edilemez.
    İlk derece mahkemesinin yaklaşımı bu açıdan doğru olmamıştır.
    Özellikle basının görevi açısından bakıldığında böyle bir konunun haber eleştiri konusu yapılması görevdir. Çoğunluk görüşüne bu nedenle katılmıyorum. 07/03/2013










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi