10. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4486 Karar No: 2018/7961 Karar Tarihi: 15.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4486 Esas 2018/7961 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2018/4486 E. , 2018/7961 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl ve birleşen dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, bozma ilamına uyduktan sonra yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, asıl ve birleşen dava davacısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 27.03.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan ödemeler nedeniyle oluşan kurum zararının 506 sayılı Yasanın 26’ncı maddesi kapsamında davalıdan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan 20.03.2017 tarih 2017/2247 karar sayılı bozma ilamında “...Rücû davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusurlu olanlar davacı Kurum"un rücû alacağından kusurları karşılığı sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Mahkemece hükme esas alınan 10.06.2014 tarihli heyet bilirkişi raporuna göre, işveren % 30 oranında kusurlu, % 70 oranında kaçınılmazlığın olduğunun değerlendirildiği anlaşılmıştır. Şu hâlde Mahkemece; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile, işçi sağlığı ve işgüvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, somut olayda kaçınılmazlığın mümkün olmadığının kabulü ile yeniden kusur raporu aldırılmalı, maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyetleri usûlünce belirlenmeli ve sonucuna göre karar verileceği belirtilmiştir. Mahkemece dairemizin anılan bozma kararın uyulduğu halde, bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Hatta bozma sonrası 30.03.2018 tarihli bilirkişi kusur rapor alındığı halde, gerekçesi izah edilmeksizin bozma öncesi alınmış 26.10.2014 tarihli bilirkişi kusur raporunu dayalı olarak hüküm kurmuştur. Şu halde yapılması gereken iş bozma ilamını göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, asıl ve birleşen dava davacısı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.