Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.12.2015 tarih ve 2015/1269-2015/972 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ....."ye devrinden önce .....bank A.Ş."nin D..... Şubesi"ne 26.11.1999 tarihinde 2.529,16 TL parasını %84 faizle ve 26.10.1999 tarihinde 1.011 TL parasını %90 faizle yatırdığını, kendisine .... .... havale makbuzu ile banka cüzdanı verildiğini, bu şekilde toplanan paraların Türkiye"de paravan şirketlere kredi olarak kullandırıldığını, banka yöneticilerinin dolandırıcılık yaptıklarının sabit olduğunu ileri sürerek, 2.526,16 TL"nin bankaya yatırılan 26.11.1999, 1.011 TL"nin 26.10.1999 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 2.170,00 TL"nin 26.11.1999 tarihinden, 1.011,00 TL"nin 26.10.1999 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.