20. Hukuk Dairesi 2016/13928 E. , 2017/10358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... ile katılan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 18.11.1950 tarih 410 cilt, 62 sayfa, 88 sıra nolu tapu kaydına dayanarak yörede 28.11.2002 tarihinde ilk kez yapılan ve 01/06/2005 – 01.12.2005 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında ... köyü ... mevkiindeki taşınmazın tamamının, orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir.
Yargılama sırasında ..., miras yoluyla intikale dayanarak veraset ilamında belirtildiği oranda payı bulunduğu gerekçesiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, davanın tapu ve zilyetlik yoluyla ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkralarının Anayasa Mahkemesince iptal edildiği ve taşınmazın eylemli orman olduğu gerekçeleriyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 05/11/2012 gün 2012/9926 E-12134 K sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""...Mahkemece, taşınmazın eylemli orman olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında hava fotoğraflarında olduğu belirtilen orman ağaç simgesi memleket haritasında bulunmamakta olduğu, yargılama sırasında yörede genel arazi kadastrosu yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu alan kadastro sırasında 540 ada 15 sayılı parsel olarak orman niteliği ile tapu kütüğüne aktarıldığı halde, davanın aynı zamanda genel arazi kadastrosuna itiraza dönüştüğü, doğal eğimin klizimetre ve haritalardaki münhanilerden yararlanılmak suretiyle belirlenmediği, çekişmeli taşınmazın ... Çayı ve ... Deresi"ne sınır olduğu halde, dere ve çay yatağı olup olmadığı ve katılan ... tarafından Asliye 1. Hukuk Mahkemesine açılan davanın aynı zamanda orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasına dönüştüğü ve eldeki dava ile birleştirilerek birlikte sonuçlandırılması gerektiği nazara alınmadan hüküm kurulduğu belirtilerek usulünce orman ve zilyetlik araştırması ve tapu uygulaması yapılması..."" gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar ... ve ..."un davasının reddine, katılan davacı ..."in davasının reddine, dava konusu ... köyü (Mah.) 540 ada 15 parsel sayılı 7571 Hektar 1474,12 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş hüküm davacılar ... ve ... ile katılan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın tarımsal amaçlı kullanılmayan kumul bir yapıda, münferit meşe ve çınar ağaçları ile kaplı karışık yapraklı orman formunda olduğu, eylemli biçimde münferit aralıklarla dağılmış %40 kapalılık oranında 100-150 yaşlarında çok sayıda çınar ve meşe ağaları ile kaplı orman niteliğinde zilyetlik yoluyla kazanılamayacak yerlerden olduğu ve davacı yanın dayanağı tapu kaydının da bu yere uyduğunun belirlenemediği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 11/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.