Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17733
Karar No: 2017/8887
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17733 Esas 2017/8887 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/17733 E.  ,  2017/8887 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ




    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Merkez Mahallesi çalışma alanında bulunan 185 ada 64 parsel sayılı 10.802,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, zilyetlikle kazanım koşullarının süre yönünden ... lehine oluşmadığı belirtilerek ve taşınmazın krokisinde (A) harfi ile gösterilen kargir binanın ...’e, (B) harfi ile gösterilen kargir binanın Durmuş Afacan’a ve (C) harfi ile gösterilen binanın ise ....’a ait olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesi suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tescil edilmiş, bilahare taşınmaz hakkında tespitten önce Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğu belirtilerek tutanağın malik hanesi davalı hale getirilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 185 ada 64 parselin kadastro tespitinin iptali ile tarla vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 10.06.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide 1 numara ile gösterilen 42,01 metrekare yüzölçümündeki ahır ile 2 numara ile gösterilen 101,17 metrekare yüzölçümündeki kargir evin ...."a, 3 numara ile gösterilen 109,50 metrekare yüzölçümündeki kargir evin Kadir oğlu...."a ve 4 numara ile gösterilen 37,07 metrekare yüzölçümündeki kargir evin .... kızı ..."e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tamamında zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davacı ..."in, Anamur Asliye Mahkemesi"nin 2012/371 Esasına (öncesi Anamur SHM"nin 2006/381 Esas sayılı ve Anamur ASHM"nin 2009/627 Esas sayılı dosyaları) kayıtlı dosyasında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayalı olarak tescil davası açtığı, taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 13.3.2009 tarihli raporda davacının iddiasına konu kısımların iki ayrı bölüm halinde (A) ve (B) harfleri ile gösterildiği, yargılama sonucunda ise Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 22.12.2010 tarih ve 2009/627 Esas, 2010/693 Karar sayılı ilamı ile yukarıda sözü edilen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 8.647,21 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönünden davanın kabulü ile taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan ve (B) harfi ile gösterilen 1.502,28 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönünden ise bu bölümün DSİ istimlak sahası içerisinde kaldığı belirtilerek tescil talebinin reddine karar verildiği, anılan hüküm yalnızca Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine 8. Hukuk Dairesi"nin 15.03.2012 tarihli ilamı ile araştırmaya yönelik (A bölümüne yönelik) olarak bozulduğu ve bilahare ise 03.06.2013 tarihinde Kadastro Kanunu"nun 27. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesine aktarıldığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda sözü edilen Asliye Hukuk Mahkemesi kararını davacı ... temyiz etmediğine göre bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik hüküm kesinleşmiş olup, aktarılan davanın kapsamının, Asliye Hukuk Mahkemesi"nin hükmüne dayanak bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen yer olduğunun kabulü zorunludur. Dava aktarıldıktan sonra Kadastro Mahkemesinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen ve hükme esas alınan rapora ekli krokide Asliye Hukuk Mahkemesi"nin hükme dayanak yaptığı harita çekişmeli taşınmaza ait pafta ile çakıştırılmış, bu çakıştırma sonucunda temyize konu dosyada hükme de esas alınan 10.06.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda önceki tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen kısım (64-A) rumuzu ile, (B) harfi ile gösterilen kısım ise (64-B) rumuzu ile gösterilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece (64-B) rumuzu ile gösterilen kısım aktarılan davanın kapsamında bulunmadığına göre bu bölüm yönünden olağan usule göre kesinleştirme işlemi yapılmak üzere tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu bölümü de kapsayacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Diğer taraftan, aktarılan davanın kapsamında kaldığı anlaşılan (64-A) rumuzu ile gösterilen kısma yönelik araştırma ve inceleme de yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, yalnızca 1990 yılına ait hava fotoğrafı incelenmiş olup, aktarılan tescil davasının 2006 yılında açıldığı göz önüne alındığında bu hava fotoğrafı tarihi itibarıyla davayı aydınlatmaya elverişli değildir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; öncelikle, dava tarihi olan 2006 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç farklı tarihe ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında; mahalli bilirkişi ve tanıklardan aktarılan davanın kapsamında bulunan (64-A) rumuzu ile gösterilen bölümün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden belirtilen bölümün toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, dava konusu taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişisine ise keşfi takibe elverişli krokili rapor düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye, dava konusu taşınmazın (64-A ile gösterilen bölümün) dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları tevdi edilip stereoskop aletiyle incelemesi
    yaptırılarak; bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, harita bilirkişisinin raporunda (64-B) rumuzu ile gösterilen bölüm yönünden ise aktarılan davanın kapsamı dışında kaldığının anlaşılmasına göre olağan usule göre kesinleştirme işlemi yapılmak üzere tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi