Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7146
Karar No: 2019/2194
Karar Tarihi: 21.03.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/7146 Esas 2019/2194 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/7146 E.  ,  2019/2194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    K A R A R
    A)Davacı İstemi:
    Dava, sigorta başlangıcının 01/04/1979 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde ; davacıyla ilgili işe giriş bildirgesinin mevcut olmadığı, dava dilekçesinde talep sonucu olmadığını, hak düşürücü süreye uğradığını, işe giriş bildirgesinin çalışmanın karinesinde yeterli olmadığını, yeterli sigortalılık koşullarının bulunmadığını, kanıtlanması gerektiğini ve somut ve inandırıcı delillere dayandırılmasını, dava konusu uyuşmazlığa kurum sebebiyet vermediğini, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili dilekçesinde ; böyle bir işyeri bulunduğunun, anılan işyerini 1989 tarihine kadar çalıştırıp kapattığını, o dönemlerde çalışan kişileri hatırlamadığını ama işe giriş bildirgesi verilmiş ise doğru olacağını, iş yerinin teftiş edildiğinde dönem bordro verilmemesi hakkında bir ceza almadığını beyan etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Dava bir günlük hizmet tespiti davası olması sebebiyle SGK bu davada yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda davaya taraf olarak gösterilmiş, davalı olarak başlangıçta gösterilen ... davanın bir günlük tespit davası olması sebebiyle HMK 124. maddesi gereğince taraf olmaktan çıkarılmıştır.Kurumdan gelen cevabi yazıda, 259826.34 sayılı işyerinin 06.02.1979 tarihinde kanun kapsamına alındığı, 28.02.1979 tarihinde kanun kapsamından çıkartıldığı anlaşılmıştır.Dava bir günlük hizmet tespiti talebine ilişkin olup davacının, ... " a ait 259826.32 sicili işyerinde çalışıp 01.04.1979 tarihinde ilk işe giriş belgesini imzaladığı, işe giriş bildirgesinin fiili çalışmanın karinesi sayıldığı, davacının 1979 tarihindeki çalışmasının bordro tanığı ve diğer tanık beyanları ile de sabit olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu; Davalı SGK vekili ; davanın yasal dayanaktan yoksun olduğu, hak düşürücü sürenin geçmesi ile reddi gerektiğini, giriş bildirgesinin çalışmanın mevcudiyeti yönünden yanlız başına yeterli olmadığını, gerçek çalışma olgusunun somut ve inandırıcı bilgilere dayalı olarak kanıtlanması gerektiğini, davaya kurumun sebebiyet vermediğinden kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilemeyeceğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Dava ; bir günlük hizmet tespiti talebine ilişkindir.Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK "nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı SGK vekili ; davanın yasal dayanaktan yoksun olduğu, işe giriş bildirgesinin bulunmadığını, hak düşürücü sürenin geçmesi ile reddi gerektiğini, giriş bildirgesinin çalışmanın mevcudiyeti yönünden yanlız başına yeterli olmadığını, gerçek çalışma olgusunun somut ve inandırıcı bilgilere dayalı olarak kanıtlanması gerektiğini, davaya kurumun sebebiyet vermediğinden kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilemeyeceğini belirterek kararın bozulması talebinde bulunmuştur.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01/01/1963 doğumlu, davacının bildirgedeki işe giriş tarihi olan 01/04/1979 tarihinde 16 yaşında olduğu, 01/04/1979 tarihli işe giriş bildirgesinin 22.05.1979 tarih ve... varide sayısı ile Kuruma verildiği, 12144138 sigorta sicil numarası verildiği, davacıya verilen sigorta sicil numarasının 1979 yılı serilerinden olduğu, ... sicil sayılı ... ünvanlı iş yerinin 06.02.1979 - 28.02.1979 arası yasa kapsamında olduğu, işyerinden dönem bordrosu verilmediği, komşu işyeri tespit edilemediği, dinlenen tanıkların sigorta kayıtlarının istenmemiş olduğu, eylemli çalışma olgusu yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Yapılacak iş; bildirgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit etmek, dinlenen tanıkların sigorta kayıtlarını getirterek, beyanlarının içeriğini sorgulamak, komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurmak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.G)Sonuç:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi