Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2946 Esas 2020/3967 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2946
Karar No: 2020/3967
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2946 Esas 2020/3967 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/2946 E.  ,  2020/3967 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, asıl ve birleşen davada kooperatifçe verilen ve üretilen her türlü hizmetten davalının yararlandığını dolayısıyla davalının da giderlere katkıda bulunmasının zorunlu olduğunu ve bütün yerleşke sakinlerinin üyelik koşulu aranmaksızın bunu yerine getirdiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalının icra takibine ve borca yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, asıl ve birleşen davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı kooperatifin vermiş olduğu ortak hizmetlerden yararlandığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüe karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 427 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19"ncu maddesiyle HUMK eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında, 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir. Davalı vekilince birleşen davada temyize konu yapılan miktar yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davalı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin asıl davaya temyiz itirazlarına gelince;
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz isteminin miktardan REDDİNE, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.