16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8600 Karar No: 2016/1774 Karar Tarihi: 17.03.2016
İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8600 Esas 2016/1774 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin iftira suçundan yargılanmasına karar vermiştir. Ancak, sanığın iftira kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunamadığından beraat kararı verilememiştir. Sanığa, TCK'nın 267/1, 43/2, 269/1, 62/1, 50 ve 52. maddeleri gereğince mahkumiyet kararı verilmiştir. Hüküm açıklandığı tarihte sanığın cezasından TCK'nın 269/1 maddesi gereğince 4/5 oranında indirim yapılıp cezası 3 ay hapis olarak belirlenmiş iken açıklanan hükümde indirim oranının 3/4 olarak uygulanıp indirimden sonraki sonuç cezanın 3 ay 3 gün hapis olarak fazla tayini mümkün olmamakla beraber, hükmolunan cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmiştir. Ayrıca hüküm fıkrasında TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması kararlaştırılmıştır.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerektiği, somut olayda, sanığın 27.02.2008 ve 01.08.2013 tarihli duruşmalardaki savunmalarının, tanıklar ... ve ..."ün beyanları ile de teyit edilmesi karşısında, eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp Anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın iftira kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı da gözetilerek yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; a)Açıklanması geri bırakılan 07.05.2008 tarihli hükümde sanığın cezasından TCK"nın 269/1 maddesi gereğince 4/5 oranında indirim yapılıp cezası 3 ay hapis olarak belirlenmiş iken açıklanan hükümde indirim oranının 3/4 olarak uygulanıp indirimden sonraki sonuç cezanın 3 ay 3 gün hapis olarak fazla tayini, b)Hakkında, herhangi bir yükümlülük öngörülmeyerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işleyerek mahkum olduğu kasıtlı suç nedeniyle CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan hükümdeki cezasının adli para cezasına çevrilmesine yasal olanak bulunmadığı gözetilmeden, hükmolunan cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmesi, c)Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.