14. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/14071 Karar No: 2010/399 Karar Tarihi: 21.01.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2009/14071 Esas 2010/399 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2009/14071 E. , 2010/399 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.10.2003 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, karşı dava ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve karşı davanın reddine dair verilen 02.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir. Davalı, asıl davanın reddini savunmuş, karşılık talebinde ise davacının haksız elatmasının kal suretiyle önlenmesini istemiştir. Mahkemece asıl davanın iyi niyet koşulu bulunmadığından reddine karşılık davanın ise süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Usul hukukunda karşılık dava, davalının, davacının davasına karşı aynı mahkemede açmış olduğu davadır. HUMK"nun 203. maddesine göre de davalının karşılık davasını esas dava hakkındaki cevap dilekçesinde bildirerek açması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalıya dava dilekçesi 11.11.2003 tarihinde tebliğ edilmiş, karşılık davadaki talep ise harcı ödenerek 20.02.2004 tarihinde mahkemeye sunulmuştur. Gerçekten, davalının karşı davasını yukarıda sözü edilen yasa kuralına uygun olarak 10 gün süre içersinde (HUMK m.195) açmadığı çok açıktır. Ancak esasa cevap müddeti içersinde karşılık dava açılmamış olursa da davalının açılan davaya karşı dava açma hakkı her zaman vardır. Davalının 20.02.2004 günlü dilekçesinde davasını karşılık dava olarak açıklamış olması o davanın usul yöntemine göre karşılık dava olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Davalının 20.04.2004 tarihli dilekçesinde belirttiği nedenlere dayalı davası teknik olarak bir karşı dava değildir. O dava harcı ödenmek suretiyle açılmış ve eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi gereken müstakil bir davadır. Esasen davaların mümkün olan derecede çabuk ve beyhude masrafa meydan verilmeden çözümlenmesine ilişkin HUMK"nun 77. maddesindeki kural da bunu gerektirir. O yüzden mahkemece davalının 20.02.2004 günlü dilekçesindeki harcını ödeyerek açtığı müstakil davanın da bir karşılık dava olarak nitelendirilmeden eldeki dava içersinde çözümü gerekir. Karşı davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine ilişkin karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. 2-Yukarıdaki bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın 1. bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2. bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 21.01.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.