12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10695 Karar No: 2018/5835 Karar Tarihi: 23.05.2018
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/10695 Esas 2018/5835 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/10695 E. , 2018/5835 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK"nın 85/1. ve CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK"nın 85/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet.
Taksirle öldürme suçundan sanıklar ... ve ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... müdafii, sanık ... ve katılanlar vekili tarafından, sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümler ise katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1)Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin temyizen incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, sanıklar hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına, sanıklar ve katılanlar vekili tarafından yapılan itirazın İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/82 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak karara bağlandığı anlaşılmakla, dosyanın bu sanıklar yönünden incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2)Sanık ... ve ... hakkında kurulan hükmün temyizen incelenmesine gelince; Katılanlar vekilinin hükmü temyiz etmesinden sonra, Uyap sistemine kaydedilen 07/12/2015 havale tarihli dilekçesisi ile katılanların sanık ... hakkında şikayetlerinden vazgeçtiklerini belirtmiş ise de, katılanlar vekilinin dosya içerisinde bulunan 09/10/2013 tarihli vekaletname içeriğinde katılan vekilinin feragat yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Olay tarihinde ....İşhanı isimli binaya gelen kargo elemanı .... kargo teslimi yaptıktan sonra beşinci katta bulunan asansörün kapısını açarak binmeye çalıştığı esnada, asansör kabininin bu katta bulunmayarak aşağıya inmiş olması sebebiyle on yedi metre yükseklikten düşerek öldüğü olayda, dosya kapsamında bulunan asansör kazası tespit tutanağı içeriğine göre kazanın asansörde kilitten kumanda panosuna giden elektrik güvenlik devrelerinin paralel bağlantı yapılarak devre dışı bırakılması olduğunun belirtildiği, ancak sanıkların savunmalarında asansörün paralel bağlantı yapılmadan evvel de arızalandığını, paralel bağlantının yapılmaması durumunda asansörün çalışmayacağını, asıl arıza sebebinin beşinci kattaki asansör kapısına takılan kilitlerin olduğunun belirtildiği ancak yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun teknik hususlarda bir değerlendirme içermeksizin iş güvenliği uzmanlarınca düzenlendiği ve olayın gerçekleşme şeklini ve sanıkların kusur durumunu belirlemekte yetersiz kaldığı anlaşılmakla, öncelikli olarak dosyanın diğer sanıklar ... ve ... hakkında temyiz incelemesinin neticesi için bekletilen dosya ile birleştirilmesi sonrasında bir bütün olarak makina ve elektrik mühendislerinin bulunduğu ehil bir bilirkişi kuruluna tevdii ile asansör arızasının sebebinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi amacıyla yeniden bilirkişi raporu alınması sonrasında sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiileri ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.