20. Hukuk Dairesi 2017/8767 E. , 2017/10335 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 03/02/2017 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... - ... Bulut vekili Av.... tarafından istenilmekle, tayin olunan 28/11/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davalı ... - ... Bulut vekili Av.... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 2009 yılı Temmuz ayında han yönetimince herhangi bir karar alınmadan Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesine aykırılık teşkil edecek ve diğer kat maliklerinin haklarına tecavüz edecek şekilde tabela astığı, diğer kat maliklerinin de yine binanın mimarisini bozacak şekilde tabela düzenlemesi yaptıkları, davalıların yapmış oldukları düzenlemeye müdahale edilerek, durumun kat maliklerinin payları oranında ve mimari estetiğe uygun olarak düzenlenmesi istenilmiş, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/2164 Esas- 2014/73 Karar sayılı ve 28/01/2014 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2014/5927 Esas- 2014/10979 Karar sayılı ilamıyla “...Yargıtay uygulamalarında yönetim planı ve kat malikleri kurulu kararıyla konulmuş bir yasaklama bulunmaması halinde işyerini tanıtma ve reklam amacıyla bina cephesine binanın dış görünümünü ve estetiğini bozacak şekilde abartılı boyutlarda olmamak ve de ait olduğu bağımsız bölümün dış cephe sınırlarını aşmamak kaydıyla tabela ve reklam panosu asılabileceği kabul edilmektedir.
Mahkemece Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesinde de öngörülen hakkaniyet kurallarına, yönetim planında öngörülen koşullara ve yukarıda değinilen ilkelere göre davacı tarafa verilen rahatsızlığı gideren ve davalının işyerini tanıtıcı tabelanın asılabileceği -davalının dış cephe mülkiyet sınırlarını aşmayan - uygun yerin bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit ettirilip ölçekli bir krokiye de bağlanmak suretiyle alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle davalıya ait tabelanın tamamen kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına ve davanın kabulü ile, davalı ... Markete ait ..., Merkez mahallesinde, 1994 ada 20 parsel nolu taşınmaz üzerinde bulunan binanın ortak kısmında bulunan dava konusu tabelanın davalı tarafça; binada ön cephede 2 bağımsız bölüm kullanan davalı ... için diğer tabela grubu hizasında marketin cephesini taşmayacak ve 1,00 m x 2,00 m ölçülerinde, ek bilirkişi raporuna ekli krokide gösterildiği şekle getirilmesi suretiyle müdahalesinin önlenmesine, bunun için davalı tarafa KMK"nın 33. maddesi gereği 15 günlük süre verilmesine, karara ek raporda bulunan krokinin eklenmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin men"i istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir.
Şöyle ki;
Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere binanın cephe uzunluğunun 30 m. olduğu, davalının bağımsız bölümünün dış cephesinin ise 14.30 m. olduğu anlaşılmakla davalının bağımsız bölümünün dış cephe sınırlarını aşmamak kaydıyla tabela ve reklam panosu asabileceği, yönetim planında da bu hususta hüküm bulunduğu Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2014/5927 Esas- 2014/10979 Karar sayılı ilamında da bu durumun belirtildiği dikkate alınarak mahkemece dava konusu tabelanın anılan ilkelere ne derecede aykırı olduğu gerekçelendirilmeden, hangi standartlarla ve ölçülerle bu hususun kabul edildiği yönünde yeterli gerekçe içermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması yanlış olup davalının bağımsız bölümünün dış cephesini taşmayacak ve dava konusu işyerinin niteliğine uygun diğer malikleri de rahatsız etmeyecek şekilde çözüm bulunması gerekirken, bozma ilamındaki hususlar tam ve eksiksiz yerine getirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.480,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.