7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/19420 Karar No: 2018/12202 Karar Tarihi: 30.10.2018
Kaçakçılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/19420 Esas 2018/12202 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2016/19420 E. , 2018/12202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kaçakçılık HÜKÜM : 07/03/2014 tarihli karra ile hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına; 05/06/2014 tarihli ek karar ile sanık müdafiinin temyiz talebinin reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın yokluğunda verilen kararın, dosya kapsamına göre sanığın bilinen en son adresi olan ve yargılama aşamasında bildirilen adresine tebliğ edilmesi, bu adrese çıkartılacak tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde ise 6099 sayılı Yasa ile değişik 7201 sayılı Yasanın 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine tebligat yapılması gerekirken, doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Yasanın 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılması usulsüz olduğundan mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin 05.06.2014 tarih ve 2013/231 Esas - 2014/116 Karar sayılı ek kararının kaldırılarak sanık müdafiinin 02.06.2014 tarihli dilekçesinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1. Sanık hakkında 27.10.2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 23.02.2011 tarihinde kesinleştiği, sanık 13.10.2011 tarihinde denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden hükmün aynen açıklanmasına karar verildiği, dosyada KEMT varakasının olmadığı nazara alınarak kamu zararından haberdar olmadığı anlaşılmakla; sanığa, dava konusu eşyaların bilirkişi tarafından belirlenen cif değer üzerinden gümrük idaresince hesaplanan "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı" olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, zarar giderilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi, Kabule göre de; 2. Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, 3. Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, 4. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.