Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15423
Karar No: 2015/23338
Karar Tarihi: 28.12.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/15423 Esas 2015/23338 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/15423 E.  ,  2015/23338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Tazminat

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 07.11.2013 gün ve 141/467 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    Davacı vekili, vekil edeninin, dava konusu 43302 ada 6 nolu parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı kargir binayı 01.03.1990 tarihinde davalı ..."dan satın aldığını, davalı ..."un da aynı taşınmaz üzerinde bir katlı evi satın aldığını ve 1993 yılında davacıya ait olan bölüm ile birlikte adına tapuya tescil ettirdiğini, sonrasında diğer davalı ... "e sattığını açıklayarak dava konusu taşınmazda vekil edenine ait iki katlı binanın bulunduğu 100 m2"lik kısmın iptali ile vekil edeni adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde 100 m2"lik arsa bedeline ilişkin 35.000 TL"nin davalılar ... ve ..."dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ..., ..., ... ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü vekilleri davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacıya enkaz satışı yapıldığı, ortada resmi satış olmadığından tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, enkaz satışının sonucunda aldığı evde 1990 yılından beri oturmakta olduğu dikkate alınarak enkaz bedeline yönelik ..."ya yönelik davasının reddine, diğer davalılar ..., ... ve Tapu Kadasro Genel Müdürlüğü hakkında açılan davanın kanıtlanamadığından reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davalı ..."nın davacıya geçersiz satış senedi ile 01.03.1990 tarihinde 7.200.000 TL (eski) karşılığında 27/A ve 27 kapı numaralı, zeminde bir dükkan, katta 2 oda bulunan binanın enkazını sattığı ve parasını teslim aldığı anlaşılmaktadır. Kat mülkiyeti/kat irtifakı kurulmadığı sürece arz üzerindeki binanın topraktan ayrı olarak satışı mümkün olmayıp, buna ilişkin yapılacak hukuki satış senetleri sonuç doğurmamaktadır. Davacı vekili, vekil edenlerinin dava konusu taşınmazda iki katlı bina satın aldığını, binanın bulunduğu

    100 m2"lik arsa değerine ilişkin olarak şimdilik 35.000 TL ödenmesini istemiş ise de; Ancak, geçersiz sözleşme nedeniyle sözleşmede belirlenen satış bedelinin denkleştirici ... ilkesine göre tazmini mümkün olabilir. Enkaz adıyla belirtilen inşaatın ... arazisi üzerine yapılmış olması ödenmiş olan bedelin iade edilmemesini gerektirmez. 10.07.1940 tarih 1939/2 Esas ve 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir.
    Davacı 01.03.1990 tarihli harici satış sözleşmesine dayandığından iadesi gereken sözleşmede yazılı 7.200.000 TL (eski) denkleştirici ... kuralı gereğince uyarlanmasının yapılarak, dava tarihine kadar ulaştığı gerçek değerinin uzman bilirkişi veya bilirkişilerce belirlenmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici ... düşüncesine dayanır. Denkleştirici ... ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından yararlanılarak kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeniyle belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücüyle aynı miktar paranın geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici ... kuralı göz ardı edilemez.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular gözetilerek geçersiz sözleşmede yer alan ve davacı tarafından ödenen bedelin (7.200.000 TL (eski)), ödeme tarihinden itibaren çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, döviz kurları, altın, memur maaşı ve işçi ücretlerindeki artışlar vs. ortalamaları alınmak suretiyle dava tarihine göre ulaşacağı alım gücünün denkleştirici ... ilkeleri gereğince konunun uzmanı bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kurulundan açıklamalı, karşılaştırmalı tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması ve ondan sonra bedelin iadesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken davacının 1990 yılından bu yana taşınmazı kullandığı gerekçesiyle bedele yönelik davanın reddine karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte açıklanan sebeple bedel istemine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple reddine, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının ise 2. bentteki bozma sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın davacı ve davalı ..."ya ayrı ayrı iadesine 28.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi