MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Bozma üzerine, Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık hakkında hakaret suçundan verilen kesin nitelikli adli para cezasına ilişkin 03.10.2007 tarihli hükmün, yeniden ele alınarak infazının durdurulduğu ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden verilen 14.05.2012 tarihli ek karar ile CMK’nın 231. maddesinin uygulandığı, denetim süresi içerisinde suç işleyen sanık hakkında yapılan ihbar üzerine yalnızca tehdit suçunun yeniden ele alındığı anlaşılmakla, hakaret suçundan zamanaşımı içerisinde mahallinde karar verilebileceği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın suçlamayı kabul etmediği olayda, müştekinin soruşturma aşamasında, sanığın kendisini değnek ile kovaladığını söyleyip, kovuşturma aşamasında silah alarak üzerine yürüdüğünü beyan etmesi, oğlu ve damadı olan tanıkların ise, soruşturma aşamasında, sanığın levye ile ölümle tehdit ettiğini söylemelerine rağmen, kovuşturma aşamasında, mahkemece, müştekinin damadı olan tanık Fatih Kapan’a tehdit sözlerinin içeriği sorulduğunda, ölümle tehdite ilişkin anlatımda bulunmayıp, “aracı bizden alamazsınız” dedikleri şeklinde beyanda bulunması karşısında, aşamalardaki anlatımların kendi içerisinde ve birbirleriyle çelişki olması, yine inceleme konusu olmayan hakaret suçuna ilişkin de farklı anlatımlarda bulunmaları da gözönüne alındığında, hangi beyanın diğerine ne şekilde üstün tutulduğu ve silahla tehdit suçunun ne şekilde sübuta erdiği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; Galericilik yapan sanığın, bir şahsa birkaç tane araba sattığını, ancak bu şahsın ödeme yapmadığını, kendisinin de bunun üzerine satmış olduğu arabaların bedelini tahsil etmek için icra takibi ile haciz yaptırdığını, bu arabalardan birisini de üçüncü kişiden alan müştekinin, olay tarihinde yanındaki kişilerle birlikte iş yerine gelerek bu hususla ilgili tartışma çıkardığı ve hakarette bulunduğu yönündeki savunması karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.