16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8287 Karar No: 2016/1759 Karar Tarihi: 21.03.2016
İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8287 Esas 2016/1759 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat ettiği iddia edilerek asliye ceza mahkemesinde yargılandığı belirtilen kararda, sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak şeklinde olmadığı, Anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle, suçun oluşmadığına dair beraat yerine mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde, TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması gerektiği ve bu yaptırımın kanuna aykırı olduğu vurgulanmıştır. Kararda TCK'nın 267/1, 50/3, 52/1 ve 52/4. maddelerinin uygulandığı belirtilmiştir. TCK'nın 267/1 maddesi iftira suçunu düzenlemekte, 50/3 maddesi seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı belirtmektedir. 52/1 maddesi infaz aşamasını, 52/4. maddesi ise seçenek yaptırımların yerine getirilmemesi halini düzenlemektedir.
16. Ceza Dairesi 2015/8287 E. , 2016/1759 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İftira Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 267/1, 50/3, 52/1, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp Anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de, TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlenmiş olup, infaz aşamasında, seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.