23. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/122 Karar No: 2014/3502 Karar Tarihi: 06.05.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/122 Esas 2014/3502 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2014/122 E. , 2014/3502 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 07/05/2013 NUMARASI : 2011/443-2013/91
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekilinin davalı kooperatifin peşin ödemeli ortağı olduğu halde parasal edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle 25.07.2011 tarih ve 32 sayılı yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, kararda ihraç edilen dava dışı M. Y. da imzası bulunduğundan kararın yok hükmünde olduğunu, yeni mali yükümlülükler getiren genel kurulunun nitelikli çoğunlukla yapılmadığından yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kooperatife ödemesinin bulunmadığını, ihraç kararında imzası bulunan dava dışı M. Y. genel kurul kararı ile üyeliğe kabul edilerek yönetime seçildiğini, davacının ihtarlara rağmen ödemelerini yapmadığından ihraç edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davanın süresinde açıldığı, davacının peşin ödemeli ortaktan üyeliği devralmak suretiyle ortak olduğu, ihraç kararını alan yönetim kurulu üyelerinin görevli ve yetkili olduğu, birinci ve ikinci ihtarnamenin tebliğ tarihlerinin belirlenemediği, ihtarnamelerle henüz muaccel olmayan Mayıs 2011 ayı aidatı ile 08.05.2011 ila 07.06.2011 günlerine ilişkin gecikme faizlerinin de talep edildiği, dolayısıyla davacıya gönderilen ihtarnamelerin usul ve kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle, davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, 6101 sayılı Kanun"un 7. maddesine göre eldeki davada da uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 120.maddesinde öngörülen faiz sınırlaması nedeniyle davacıdan talep edilen aidatın her halde gerçek borçtan fazla olmasına ve taraflar arasındaki çıkabilecek uyuşmazlıklarda borç miktarının ayrıca hesaplanmasının gerekmesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.