10. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1146 Karar No: 2016/1962 Karar Tarihi: 21.06.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1146 Esas 2016/1962 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan sanığın mahkum edildiğini belirtti. Hapis cezasının süresine göre sanık müdafiinin duruşma isteği reddedilerek duruşmasız inceleme yapıldı. Bozma kararına uyulduğu ve yargılama sürecinin yasaya uygun yapıldığı belirtildi. Ancak sanığın dilekçesinde uyuşturucu maddelerin sahibinin başka biri olduğu belirtildiği için, bu kişi hakkında dava açılmış ve sonuçlanmış ise dosyasının getirtilerek bu davayla birleştirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, 5237 sayılı TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağı tartışılması gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri olarak; hükmedilen hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesin'in 1. fıkrası ile CMUK'nın 318 ve CMK'nın 299. maddeleri uyarınca karar verildiği belirtildi.
10. Ceza Dairesi 2016/1146 E. , 2016/1962 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ... Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Hükmedilen hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesin"in 1. fıkrası ile CMUK"nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca sanık müdafiinin duruşma isteğinin reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır. Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın 22.01.2015 tarihli dilekçesinde uyuşturucu maddelerin sahibinin Mesut olarak bilinen Hakkari nüfusuna kayıtlı Mesiha Şener olduğunu belirttiği anlaşıldığından; adı geçen hakkında dava açılmış ve derdest ise bu dava ile birleştirilmesi, sonuçlanmış ve hüküm kesinleşmiş ise dosyasının getirtilerek bu dosya içine konulması; adı geçen hakkında herhangi bir soruşturma olmadığı takdirde, Cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulunulması, dava açıldığı takdirde birleştirilmesi, sonucuna göre, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.