
Esas No: 2017/2282
Karar No: 2017/8857
Karar Tarihi: 12.12.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/2282 Esas 2017/8857 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : KARAR DÜZELTME
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vs. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... parsel sayılı 21350 metrekare yüzölçümüyle tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ... adına tespit edilen taşınmaz hakkında açılan tespite itiraz davası ve daha sonra Asliye Hukuk mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda, 6.860,00 metrekare yüzölçümündeki bölümü 177 parsel numarasıyla davalı ... adına, 3450 metrekare yüzölçümündeki bölümü ... parsel numarası ile 3660/6860 payı davacı ..., 3200/6860 payı davalı Hazine adına, geri kalan kısımda ... parsel numarası ile Hazine adına tescil edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların, dayandıkları tapu kayıtları kapsamında kaldığını öne sürerek payları oranında adlarına tescil istemiyle Hazine ve ..."yi taraf göstermek suretiyle dava açmışlar, yargılama sırasında ... parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki ... oğlu ... davaya dahil edilmişir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli ... parsel sayılı taşınmazda davalı Hazine adına kayıtlı 3200/6860 payın iptali ile 320/6860 payın davacı ... oğlu ..., 320/6860 payın davacı ... oğlu ..., 960/6860 payın davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan 1600/6860 payın davalı Hazine uhdesinde bırakılmasına; çekişmeli ... parsel sayılı taşınmazın davalı ... oğlu ... adına olan tapu kaydının iptali ile 3660/6860 payın davacı ... oğlu ..., 320/6860 payın davacı ... oğlu ..., 320/6860 payın davacı ... oğlu ..., 960/6860 payın ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan 1600/6860 payın davalı ... oğlu ... uhdesinde bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmün davalı Hazine ve dahili davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.09.2016 tarih 2015/6758-2016/7418 Esas ve karar sayılı ilamıyla çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 21.04.1959 tarihinde yapıldığı ve hükmen 27.01.1995 tarihinde kesinleştiği, davacılar kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak eldeki davayı açtıkları, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 1995 tarihi ile dava tarihi olan 25.11.2011 arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu davanın usulden (hak düşürücü süre nedeniyle) reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu, kabule göre de; dahili davalı ... davada taraf değişikliğine muvafakat vermemesine rağmen, mahkemece davacı tarafın taraf değişikliğine ilişkin talebinin kabul edilme gerekçesi açıklanmaksızın yargılamaya devam edilmesinin de isabetsiz olması nedeniyle davalı Hazine ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1- Davacılar ..., ..., ...’ın ... parsel sayılı taşınmaza yönelik karar düzeltme talepleri yönüyle; ... parsel sayılı taşınmazın miktar fazlası olarak hükmen Hazine adına tespit ve tescil edildiği, tescile esas ilamın tarafı olan Osman Kızılkaya ile Hazine arasında kesin hüküm oluştuğu gibi taşınmaza revizyon gören ve yargılama ile taşınmaza uyduğu kabul edilen tapu kayıt maliki ..."dan tespitten sonra satış yoluyla pay satın alan davacıların, ... sayılı parselin miktar fazlası olmayıp, dayanılan tapu kaydının kapsamı içinde kaldığına, dair Hazineye karşı ileri sürdükleri taleplerinin tespitten önceki sebebe dayalı olduğu kuşkusuz olup çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 1995 tarihi ile dava tarihi olan 25.11.2011 arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3, maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğine dair bozma ilamında isabetsizlik bulunmamasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE,
2- Tüm davacıların ... parsel sayılı taşınmaz hakkındaki karar düzeltme taleplerine gelince; Aralık 1944 tarih 46 nolu tapu kaydının tedavülü Şubat 1955 tarih 40 sayılı tapu kaydı kadastro sırasında ... sayılı taşınmaza revizyon görmüş ve tapu maliki ... adına tespit yapılmış, tespitten sonra tapu kaydı satış yoluyla ... adına intikal görmüş ve Hazine tarafından açılan dava sonucunda da ... parsel numarasıyla revizyon gören tapu kaydı kapsamında kalan yer olduğu gerekçesiyle 6860 metrekare yüzölçümüyle ... adına tescil hükmü kurulmuştur. Kadastro Mahkemesinin bu hükmü 1995 yılında kesinleşmiş ise de, Kadastro Mahkemesindeki yargılama sırasında eldeki dosya davacısı ... tarafından ..."dan Ağustos 1978 tarih 1 sayılı tapu kaydı ile kayden satın alınmış, yine yargılama sırasında ... Mart 1981 tarih 2 sayılı tapu kaydı ile taşınmazın tamamını 6860 pay kabul etmek ve 3660 payını kendi uhdesinde bırakmak suretiyle 960 payını davacı ..."a, 320 payını davacı ..."ya, 320 payı davacı ..."a, diğer 320"şer pay olmak üzere 5 ayrı payı dava dışı ..., ..., ..., ... ve ..."e kayden satılmıştır. 320"şer pay sahibi ... ve ..."ın payları, üçüncü kişi ..."e, ... tarafından ...’a kayden satılmış, son olarak ... tarafından yine yargılama sırasında Ocak 1991 tarih 2 sayılı tapu kaydı ile eldeki dosyanın davalısı ...’ye satılmıştır. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sırasında, tapu kaydında yapılan devirlerin mahkemeye bildirilmediği, kayden satın alan maliklerin davaya müdahil olmadıkları, diğer bir anlatımla mahkemece intikallerden habersiz olarak yargılama yapılıp, dosya kapsamına göre tapu maliki olan ... adına tescil hükmünün kurulduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar ... parsel sayılı taşınmazın 1995 yılında kesinleşen bu hükme göre ... adına tescili gerekmekte ise de; Tapu Müdürlüğünce, dayanak tapu kaydındaki yukarıda açıklanan intikallere değer verilerek son kayıt maliki ... adına tescil yapılmış, ancak davalının tam pay sahibi olmadığı, toplam 640/6860 payının olduğu, diğer pay maliklerinin de bulunduğu gözden kaçırılmak suretiyle ...parsel sayılı taşınmazlara paylı olarak davalı ... adına tescil edilmiştir. Hal böyle olunca; Dairemizce davanın kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olduğu gerekçesiyle Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca davanın reddi gerekeceği şeklinde bozma kararı verilmiş ise de yukarıda anlatıldığı üzere 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 40. maddesine göre davacılar, kadastro tespitinden sonra dava devam ederken revizyon gören kayıtları satın almak sureti ile malik olduklarına göre davanın tespitten sonraki nedene dayalı olarak dava açıldığı kuşkusuz olup, bu nedenle Dairenin bozma gerekçesi yerinde değildir.
Ancak, kadastro tespiti sırasında ... sayılı parsel maliki ... adına olan Şubat 1955 tarih 40 (eldeki dosyanın davacılarının dayandığı tapu kaydının geldisi olan) sayılı, Şubat 1955 tarih 41 sayılı ve Ocak 1958 tarih 40 sayılı, her biri 6860 metrekare yüzölçümünde olan tapu kayıtları revizyon görmüş, tutanağın edinme sebebinde de, ..."in imzalı beyanıyla üç tapuyu birleştirerek taşınmazı tek parça haline getirdiği belirtilmiştir. Ne var ki, yargılama sırasında bu husus göz ardı edilerek tek tapu kaydı revizyon görmüş gibi değerlendirme yapılmak suretiyle 6860 metrekare yüzölçümündeki bölüm ... parsel numarasıyla kayıt maliki adına tescil edilmiş ve davalısı tarafından temyiz edilmeksizin bu haliyle kesinleşmiştir. Bu durum davacı Vahit Gökdemir tarafından miktar fazlası olarak ... parselden ifraz edilerek ... parsel numarasıyla Hazine adına tescil edilen taşınmaz hakkında ve eldeki dosyada dayanılan tapu kaydına dayanarak Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10.2008 tarih 2004/25 Esas, 2008/294 karar sayılı dosyasıyla açtığı dava ile yapılan yargılama sonunda açıklığa kavuşmuş ve eldeki davada dayanılan tapu kaydının da ... parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Ethem Akdoğan tarafından düzenlenen harita ve raporunda (D) ile gösterilen 2.276,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünü kapsadığı belirlenmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece davacıların ... parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen harita ve raporda (D) ile gösterilen bölümünün ifrazı ile bu bölümün tapudaki payları oranında davacılar adına tescili, geri kalan payların davalı üzerinde bırakılarak fazlaya dair talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
Ayrıca, eldeki davanın 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı, davacı vekili tarafından 14.03,2012 tarihli dilekçe ile davalının Halil oğlu ... olarak yazılması gerekirken sehven ... yazıldığını belirterek yapılan maddi hatayı bu şekilde düzelttiklerini bildirmiştir. HMK’nın 124/3. maddesinde maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebileceğinin düzenlendiği, mahkemece de 26.04.2013 tarihli duruşmada davalı vekilinin dilekçesinde maddi hata olduğu ve bunu düzeltme imkanı bulunduğu belirtilerek davalı vekilinin talebinin reddine karar verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre yargılamanın başlangıcında maddi hatanın düzeltilerek ..."ye husumet yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, ..."nin karar başlığında taraf gösterilmiş olması ve yargılama sırasında da cevap dilekçesi vermiş olması karşısında, aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyizi üzerine hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, yukarıda açıklandığı üzere dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle bozulmuş olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulü ile Dairemizin 26.09.2016 tarih 2015/6758, 2016/7418 Esas ve Karar sayılı bozma ilamının 177 parsel sayılı taşınmaz yönüyle ortadan kaldırılmasına ve 177 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme isteminde bulunanlara iadesine, 12.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.