12. Ceza Dairesi 2018/2506 E. , 2018/5799 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçlarından şüpheliler ....,.b.... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Seydişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/10/2015 tarihli ve 2015/2485 soruşturma, 2015/1354 sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Seydişehir Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/831 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, her ne kadar trafik kazasının meydana gelmesinde şüphelilerin kusurlarının olmadığından bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosya kapsamında şüphelilerin kusur durumlarını belirten Adli Tıp Kurumundan alınmış bir rapor bulunmadığı, söz konusu raporun aldırılmasını müteakip, sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 15.02.2018 gün ve 94660652-105-42-12930-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.02.2018 gün ve 2018/15212 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde, şüpheli....idaresindeki kamyon ile gündüz vakti, iki yönlü yolda seyir halinde iken, olay yeri kontrolsüz kavşağa geldiğinde, tali yoldan ana yola çıkan müşteki Ramazan idaresindeki otomobilin, kavşaklarda geçiş önceliğine uymayarak ana yola yola çıkması sonucu, sağ taraftan gelen .... idaresindeki kamyona çarptığı ve otomobil içindeki dört kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı, yaralıların şüpheli Salih’den şikayetçi olmadıkları, ancak yolun sağ tarafında park halinde bulunan kamyonun sürücüsü şüpheli ....en görüş alanını engellemesi nedeni ile şikayetçi oldukları, dosya içindeki şüpheliye kusur yüklemeyen kaza tespit tutanağının oluşa uygun olduğu, bu nedenle Seydişehir Sulh Ceza Hakimliğinin 01.12.2015 tarihli ve 2015/831 değişik iş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından; bu karara yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.