15. Ceza Dairesi 2017/30083 E. , 2021/1129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan,
TCK"nın 204/1, 43, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
2- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan,
TCK"nın 158/1-f, son, 43, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, sanık ... müdafisi ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın MERNİS"e kayıtlı olduğu belirtilen ".../Antalya" adresine T.K."nın 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılarak karar kesinleştirilip infaza gönderildiği anlaşılmakta ise de; sanığın 05/05/2012 tarihinde mahkemede yapılan sorgusunda "Antalya ili Korkuteli ilçesi, Bozova Beldesi, Aşağı Mahalle Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup halen aynı yerde oturur" şeklinde beyanı alındığından açık bir adres beyanına rastlanılmadığı, sanığın bundan önce bilinen en son adresinin hazırlık aşamasında beyan ettiği "Karşıyaka Mah. ... ... Varsak/Antalya" olduğu, yargılama aşamasında bu adrese yapılan tebligatın da ismen tanınmadığından iade edildiği, yapılan adres araştırmasında adresin "Varsak Karşıyaka Mahallesinde olmadığı, adresin Kepez/Antalya"da" olduğu, söz konusu adreste de "Efeler Ocakbaşı" adlı işyerinin bulunduğu ve şahsın tanınmadığının rapor edildiği, yine yargılama aşamasında yaptırılan adres araştırmasında sanığın "Karşıyaka Mah. ... ... Varsak/Antalya" adresinde ikamet ettiğinin rapor edildiği, dolayısıyla sanığın bilinen en son adresinin adres araştırması ile tespit edilen adres olduğu, söz konusu adrese ise herhangi bir tebligatın çıkartılmadığı gibi sanığın güncel MERNİS adresinin ise "... No:93 Korkuteli/Antalya" olarak göründüğü, dolayısıyla yapılan tebligatların açıklanan nedenlerle usulsüz olduğu, sanığın öğrenme üzerine ve süresinde temyiz isteminde bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanıkların, olay tarihinde aynı eylem ve fikir birliği içinde birlikte hareket ettikleri, bu kapsamda sanık ..."in 24/10/2005 tarihinde katılanların sahibi ve yetkilisi olarak bulundukları "Reta Yapı Malzemeleri" firmasına kendisini "Mesaj İnşaat" şirketi yetkilisi "Aydın" olarak tanıtarak çimento almak için müşteri olduğu, yapılan anlaşma üzerine 400 torba çimento siparişi verdiği, aynı gün suça konu tümden sahte oluşturulmuş Ziraat Bankası Reyhanlı/Hatay Şube Müdürlüğüne ait 11/11/2005 keşide tarih ve 3.750 TL bedelli, keşideci ... olarak gözüken sahte çeki katılan ..."ya verdiği, bunun üzerine çimentonun fabrika tarafından verildiği, ertesi gün yine "Mesaj İnşaat" firmasından aradığını söyleyen şahsın bu kez 400 torba daha çimento şiparişi verdiği, katılan ..."nın verilen çek bedelinin yetersiz olduğu, ilave çek getirmeleri gerektiğini söylemesi üzerine isminin Mustafa olduğunu söyleyen sanık ..."ın suça konu yine tümden sahte oluşturulmuş aynı banka ve keşideciye ait 06/11/2005 tarih ve 4.650 TL bedelli ikinci bir çek getirdiği, bunun üzerine sanıklara üç kamyon çimento verilip işyerine teslim edildiği, teslimat sonrası her iki çek sahibinin aynı olmasına karşın keşideci imzalarının değişik olmasını fark eden katılan ..."nın araştırması üzerine çeklerin sahte olduklarının ortaya çıktığı, bu surette sanıkların iştirak halinde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda,
1- Sanıklar hakkında resmi belgede sahteclik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelemesinde;
Sanıkların üzerlerine atılı "resmi belgede sahtecilik" suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 24/10/2005 ile inceleme tarihleri arasında 24/10/2017 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada sanık ..."in bu suçtan hükümlü olarak bulunduğunun anlaşılması karşısında, bozma sebebine göre sanık ..."in infazının durdurulmasına, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu değilse derhal TAHLİYESİNE, salıverilmesinin temini için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik çelişkili soyut savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, katılanların aşamalarda alınan beyanlarında her bir çek ile ilgili malların farklı tarihlerde teslim edildiği, bu nedenle eylemin teselsül ettiği anlaşılmakla, bu hususta tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3- Sanık ... Batır hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık ..."ın soruşturma aşamasında alınan savunması ile yargılama aşamasında alınan savunması arasında her ne kadar çelişkiler bulunduğu anlaşılmakta ise de; sanık ..."ın sanık ... yanında şoför olarak çalıştığı, sanık ..."in talimatı doğrultusunda
çimentolarının alındığının ve söz konusu malzemelerin sanığın sahibi olduğunu iddia ettiği şirkete teslim edildiğinin sanık ... tarafından doğrulanmış olması ve suça konu 3.750 TL bedelli suça konu sahte çekin sanık ..."den alınarak katılanların sahibi olduğu şirkete teslim eden sanığın, suça konu çekin sahte olduğunu bildiğine ve suç kastı ile hareket ettiğine ilişkin olarak mahkumiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın alınan savunmalarında, yalnızca suça konu 3.750 TL bedelli çeki katılanların şirketine teslim ettiğini kabul etmesi ve sanığın diğer çekle yapılan işlemden haberdar olduğuna dair somut bir delil bulunmaması karşısında, uygulama koşulları bulunmamasına rağmen zincirleme suç hükümleri uygulanarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.