Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1407 Esas 2016/1950 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1407
Karar No: 2016/1950

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1407 Esas 2016/1950 Karar Sayılı İlamı

Özet:

10. Ceza Dairesi tarafından incelenen davada, sanık uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkum edilmiş ve hüküm fıkrasında adli para cezası verilmemiştir. Ancak, TCK'nın 403. maddesinin 5. fıkrası uyarınca adli para cezası verilmesi gerektiği gözetilmemiştir. Dosya incelendiğinde, yeterli delil bulunduğu, yargılama sürecinde yasaya uygun işlemler yapıldığı ve suç tipi ile doğru yaptırımların belirlendiği anlaşıldığı için diğer temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesi hükmüne aykırı olarak, müsadere ve mahsup konusunda yanlış bir kanun maddesi uygulanmıştır. Bu nedenle, hüküm CMUK'nın 321. maddesi gereğince bozulmuş ve hüküm fıkrasına doğru kanun maddeleri eklenerek düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri:
- 765 sayılı TCK'nın 403. maddesinin 5. fıkrası
- 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesi
- 765 sayılı TCK'nın 36. ve 40. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 54. ve 63. maddeleri

10. Ceza Dairesi 2016/1407 E. , 2016/1950 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : ... Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
765 sayılı TCK"nın 403. maddesinin 5. fıkrası uyarınca hapis ile birlikte adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesi hükmüne aykırı olarak; müsadere ve mahsup konusunda, 765 sayılı TCK"nın 36 ve 40. maddeleri yerine 5237 sayılı TCK"nın 54 ve 63. maddelerinin tatbiki suretiyle karma uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yer alan “5237 sayılı TCK nun 63 maddesi “ yerine “765 sayılı TCK"nın 40. maddesi” ve müsadere ile ilgili bölümde yer alan “5237 sayılı TCK"nun 54. Maddesi” yerine de “765 sayılı TCK"nın 36. maddesi” ibarelerinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.