1. Hukuk Dairesi 2017/4809 E. , 2017/7356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak mirasbırakanları ..."nün kayden maliki olduğu 2038 ada 18 parsel (eski 2038 ada 7 parsel) sayılı taşınmazını arsa vasfında iken dava dışı eşi ..., oğlu ... ve davalı gelini ...’ye devrettiğini, devir sonrası taşınmaz üzerinde kat mülkiyetinin kurulduğunu, 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin davalı gelini Nuriye adına tescil edildiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazların 24/06/1999 tarihli protokolde belirlenen şartlar doğrultusunda bedeli ödenerek satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, temlikin muvazaalı ve mal kaçırmak amaçlı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,
Ancak, bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, dava konusu 2 parça taşınmazın toplam değeri 85.000,00 TL olup, davacıların miras paylarına isabet eden değer 51.000,00 TL"dir. Bu durumda vekalet ücretinin ve harcın bu değer üzerinden hesaplanması gerekirken harcın daha az, vekalet ücretinin ise daha fazla hükmedilmesi doğru değildir.
Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Ne var ki, bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 3. maddesindeki “Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli ve zorunlu olan ve de dava edilen taşınmazın keşif sırasında tespit edilen değeri üzerinden hesaplanan 1.451,59 Türk lirası karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 118,80 Türk lirasının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,...” cümlesinin hüküm metninden çıkarılmasına ve yerine “ Alınması gereken 3.483,81-TL harçtan peşin alınan 118,80 -TL harcın mahsubu ile kalan 3.365,01-TL harcın davalıdan tahsili ile ..."ye gelir kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün 6. maddesindeki “Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden dava edilen taşınmazın keşif sırasında tespit edilen değeri üzerinden hesaplanan 6.800,00 Türk lirası nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,...” kısmının hüküm metninden çıkarılmasına ve yerine “ Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.960,00 nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine” cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.