3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1611 Karar No: 2017/3595 Karar Tarihi: 22.03.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1611 Esas 2017/3595 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/1611 E. , 2017/3595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanları ile, davalının 1.3.1994 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, yıllık 24.609,68 TL olarak ödenen kira bedelinin 2012-2013 kira döneminde yıllık net 90.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2012-2013 döneminde yıllık kiranın 26.636,13 TL olarak sözleşmedeki artış şartı gereğince artışların yapıldığını, talep edilen kiranın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; 29/03/2013 tarihli kararda, davanın kısmen kabulü ile 2012-2013 dönemi yıllık kira bedelinin net 68.000- TL olarak tespitine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 25.03.2014 tarihli 2013/11007 Esas 2014/3614 Karar sayılı ilamı ile; hükmün yeterli emsal araştırması yapılmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 25.06.2015 tarihinde, kira bedelinin 2012-2013 dönemi için yıllık net 75.000 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından tekrar temyiz edilmiştir. Mahkemenin verilen bozma ilamına uyması sonucunda bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (9.5.1960 gün 1/9 sayılı YİBK). Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uyması ile, bozma ilamı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır (4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK). Mahkemece ilk kararda yıllık kira bedelinin net 68.000-TL olarak tespitine karar verilmiştir. Yargıtay’ın ilgili dairesince bu kararın davalı lehine bozulmasına karar verilmiş olup bu husus davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturmaktadır. Bu nedenle bozma sonrasında davalının usuli kazanılmış hakkı ihlal edilerek yıllık kira bedelinin net 75.000 TL olarak tespitine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.