23. Hukuk Dairesi 2014/802 E. , 2014/3476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2012
NUMARASI : 2012/269-2012/862
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili davacı şirket tarafından kiralanıp işçisi olan müvekkili davacı E.. S.."a tahsis edilen aracı müvekkili E.. S.."ın davalıya ait alışveriş merkezinin kapalı otoparkına bırakıp, alışveriş yapmaya çıktığını, döndüğünde aracın kilidinin zorlanarak kapının açıldığını ve araç içerisinden bagaja koyduğu şirkete ait dizüstü bilgisayarın, harici harddiskin, Turkcell Wınn modemin içinde bulunduğu çanta ile birlikte çalındığını tespit ettiğini, zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 1.385,49 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, güvenlik adına üzerine düşen bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini savunarak davanın reddini, davanın güvenlik işiyle ilgili görev yapan P.. A... ve E... Sigorta A.Ş."ne ihbarını istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; hırsızlık olayının olduğu AVM otoparkında güvenlik görevlisi, elli adet kamera, müşterileri değerli eşyalarını yanlarına almaları, araç içine bırakmamaları konusunda uyarıların ve AVM içinde kilitli dolapların olduğu, davalının güvenlik önlemlerini aldığı, davacıların değerli eşyalarını araç içinde bırakmaması uyarısına rağmen davaya konu eşyaları araç içinde bıraktığı, bu durumda davalının sorumlu olamayacağı, kaldı ki davacıların aracın içerisinde davaya konu eşyaların olduğunu ispatlayamadıkları gerekçesiyle, maddi tazminat ile ilgili davanın; davacıların kişilik haklarına saldırı olmadığı ve manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle de manevi tazminat ile ilgili davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Maddi tazminata yönelik verilen karara ilişkin temyiz istemi yönünden;
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2012 yılı için 1.690,00 TL"dir.
Dava dilekçesinde, maddi zararının tamamının 1.385,49 TL olduğu ileri sürülerek anılan miktarın tahsili istenilmiş olup, mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın reddine dair verilen karar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davacılar vekilinin maddi tazminata yönelik verilen karara ilişkin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Manevi tazminata yönelik verilen karara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik verilen karara ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin hükme yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.