16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8482 Karar No: 2016/1711 Karar Tarihi: 24.03.2016
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8482 Esas 2016/1711 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık muhafaza görevini kötüye kullanmaktan suçlu bulunmuştur. Ancak, dosyada yapılan incelemeler sonucunda eksiklikler tespit edilmiştir ve karar bozulmuştur. Bu eksiklikler arasında sanığın savunmasının doğruluğunun araştırılmamış olması, suç tarihinin yanlış yazılması ve seçenek tedbir olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde yapılması gereken ihtaratın yapılmamış olması sayılabilir. Mahkeme, TCK'nın 289/1-1, 2. cümle, 62, 50/1-a ve 52. maddelerini uygulamıştır. TCK'nın 289/1-1 maddesi muhafaza görevini kötüye kullanmayı suç olarak tanımlarken, 62. madde de adli para cezasını içermektedir. 50/1-a maddesi ise, hükümlüye bir tedbir olarak mal varlığına elkoyma ve haciz gibi uygulamaları içermektedir. Son olarak, TCK'nın 52. maddesi de ihtarat yapılması durumunu düzenlemektedir.
16. Ceza Dairesi 2015/8482 E. , 2016/1711 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma Hüküm : TCK"nın 289/1-1, 2. cümle, 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli kararın ve 06.11.2013 tarihli tutanağın 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 ve 22. maddeleri gereğince imzalandığı belirtildiği halde, ... sicil nolu katip tarafından elektronik olarak imzalanmadığı tespit edilmekle, eksikliğin mahallinde giderilmesi mümkün görülmüştür. 1-Haczedilerek kendisine teslim edilen malların arkadaşının deposunda bulunduğunu beyan eden sanığın savunmasının doğruluğu araştırılıp, mallar üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve icra dosyasının ya da ilgili tutanak ve belgelerin onaylı örneklerinin denetime imkan sağlayacak biçimde dosya içerisine alınması ile sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Suç tarihinin “19.10.2011” yerine “22.12.2011-22.11.2011” yazılması, 3-Kabul ve uygulamaya göre de; seçenek tedbir olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında re"sen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.