23. Ceza Dairesi 2016/10092 E. , 2016/8253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi.
HÜKÜM : 1) Sanıklar ..., . ..., ..., ..., ..., ..., .... ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, sanıklar ... ve. . hakkında özel belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı beraat, 2) Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK"nın 37/1 maddesi delaletiyle 204/1, 43/1, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 2 Yıl 11 ay hapis cezası, nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e-f ve 1. fıkra son cümle, 43/1, 62, 52/2, 52/4, 53, 63. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 4 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 275.600 TL. adli para cezası ile mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihlerinde, sanıklardan ... İlçe Tarım Müdürlüğünde müdür vekili, sanık ..."ın ise aynı müdürlükte memur olarak görev yaptığı, sanık ..."un sanık ..."un kardeşi olduğu, sanık ..."ın ... Şube Müdürü olduğu, sanık ..."nın ise aynı ilçede faaliyet gösteren ... müdürü olduğu, diğer sanıkların da bu şirkette ziraat mühendisi veya başka bir görevde çalışan elemanları olduğu, Uluborlu ilçesinde tarlaları bulunan katılan ve mağdurların 27/05/2010 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanan “Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerine Destekleme Ödemesi Yapılmasına” dair tebliğ hükümleri kapsamında, danışmanlık hizmeti almak için ...şirketine her hangi bir müracaatları olmadığı halde, rızaları ve bilgileri dışında adlarına bu şirket ile danışmanlık hizmetleri sözleşmesi düzenlendiği, düzenlenen bu sözleşmelerden 159 adedinde hizmet alacak olan katılan ve mağdurların imzalarının bulunmadığı, 13 adedinde ise mağdur ve katılanlar adına sahte olarak imza atıldığı, ardından da hazırlanan bu sözleşmeler usulüne uygun olmamasına rağmen Uluborlu İlçe Tarım Müdürlüğü"ne ibraz edildiği, müdür vekili olan sanık ..."un onay yapılacağı gün izinli olması nedeni ile diğer sanık ... tarafından belgeler onaylanarak, tebliğ hükümleri işletilip, listeye bağlanarak Isparta İl Tarım Müdürlüğü"ne gönderildiği, bunun üzerine katılanlar ve mağdurlar adına ilgili şirketten hizmet alma karşılığında tebliğ hükümlerine göre tahakkuk ettirilen 500,00"er TL destekleme paralarının katılan ve mağdurların adlarına Ziraat Bankası Uluborlu Şube Müdürlüğü"ne yatırıldığı, daha sonra ise katılanlar ve mağdurların bilgisi ve rızası dışında, imzaları taklit edilmek suretiyle, katılan ve mağdurların borçlu, Meyra şirketinin alacaklı olduğu katılan ve mağdur sayısına tekabül eden 189 adet, 500.00 TL bedelli senet düzenleyerek şirket müdürünün tahsil cirosu ile banka şubesine ibraz edildiği, bankaca öncelikle sahte olarak tanzim edilen senet borçluları olarak gözüken katılanlar ve mağdurlara senet borcunu ödemeleri için ihbarname gönderilmesi gerekirken, bu prosedür yerine getirilmeksizin katılan ve mağdurlara haber verilmeyerek, üç gün süren işlemler neticesinde katılanlar ve mağdurlar adına yatan destekleme paralarının sahte hazırlanan suça konu senetlere istinaden şirket hesabına aktarıldığı, aktarılan bu paradan ilk önce Ziraat Bankası Uluborlu Şubesi tarafından daha önceki bir tarihte şirkete kullandırılan kredi borcuna mahsuben 135.709,52 TL"nin bankaca tahsil edildiği, geri kalan paradan ise şirket müdürü sanık ..."nın talimatıyla 8.030,00 TL"nin sanık ..."ın aynı bankada bulunan hesabına, farklı tarihlerde olmak üzere toplam 36.415,00 TL"nin sanık ..."un aynı bankada bulunan hesabına, 15.000,00 TL"nin sanık ..."un aynı bankada bulunan hesabına ve bir kısım paranın ise şirket çalışanları olan diğer sanıkların hesabına havale yapıldığı, yine bir kısım paranın ise vergi ve SSK prim borçları için kullanıldığı, 11.150,00 TL"nin de sanık ... tarafından çekildiği, bu surette sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,... ..., ..., .....ve ...."nın nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik, sanık ... ve ..."in nitelikli dolandırıcılık ve sanık ..."ın suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
Hazırlanan 04/08/2011 tarihli iddianame ile sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından, sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ......, ... cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı halde, ayrıca şirkete ait ..... ve .. plakalı araçların müsaderesi talep edilmesine karşın, bu konularda hüküm kurulmamış ise de zamanaşımı süresince her zaman karar verilebileceği gözetilerek yapılan incelemede;
A) Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıklar ... ve ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık ..."ın ise 03.12.2010 tarihinde banka şubesinden 8.000 TL kredi çektiği ve bu paray... Danışmanlık şirketi hesabına havale ettiği, daha sonraki tarihte ise ... Danışmanlık şirketi hesabına yatan destekleme parasından sanık adına havale edilen 8.000 TL"nin sanığın şirkete borç verdiğine dair savunmasını doğruladığı, ayrıca mağdurlar, katılanlar ve tanıkların beyanları ile bilirkişi raporu dikkate alındığında, bu sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine dair her hangi bir delil olmadığı anlaşıldığından, sanık ..."ın cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararında ve ayrıca sanıklar... ve..."nın sahte olarak katılanlar ve mağdurlar adına düzenlemiş oldukları tespit olunan 13 adet hizmet sözleşmesinin bir bütün olarak resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında kaldığı ve sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik eyleminden dolayı zincirleme suç hükümleri uygulanmış olması nedeni ile sanıklar ..ve... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ... ve....hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat kararları ve sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;
1) Sanık ... açısından nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararları yönünden yapılan incelemede, 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup; sanık hakkında iddianameye konu “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçu ile “nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik” suçlarının birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, iddianamade tavsifi yapılan ve açıkça sanık hakkında “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçundan açılan dava ile bağlı kalınarak yargılamaya devam edilip karar verilmesi gerektiği, iddianamedeki sevk ve anlatıma göre, “nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik” suçundan sanık hakkında açılmış dava bulunmadığından bu suçtan yargılama yapıp karar vermek için ayrı bir iddianame tanziminin gerektiği gözetilmeden, dava konusu iddianame dışına çıkılarak ve dava konusu yapılmayan suçlardan sanık hakkında karar verilmesi,
2) Sanık ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararı yönünden yapılan incelemede, hazırlanan 08/04/2011 tarihli iddianame ile bu sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılmış her hangi bir dava bulunmamasına rağmen, resmi belgede sahtecilik suçundan da kovuşturma yapılarak bu sanıklar hakkında karar verilmiş olması,
3) Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararı yönünden yapılan incelemede, sanığın müdürlüğünü yaptığı banka şubesine tahsil cirosu ile ibraz edilen sahte olarak tanzim edilmiş senetlerin borçlularına, öncelikle senet borunun ödenmesi için ihbarname göndermesi gerektiği halde bunu yapmayarak, banka personeline verdiği talimat ile üç gün süren işlemler sonucunda senet borçluları hesabına gelen destekleme paralarının şirket hesabına virman yolu ile aktarılmasını sağlayarak, daha önce banka tarafından söz konusu şirkete verilen kredinin geri ödemesini sağlamak suretiyle haksız menfaat temin ettiğinin anlaşılmış olması karşısında, sanık ..."ın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
4) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ...,... açısından nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahteceilik suçlarından verilen beraat kararları yönünden yapılan incelemede, sanıkların ... Danışmanlık şirketi çalışanları olması ve ..."da ki çiftçiler ile danışmanlık hizmeti verilmesi için görüşmeler yapmaları ve bir kısım sanığın soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde çiftçilerin hizmet sözleşmesi ve senetleri bizzat imzaladıklarını beyan etmeleri ve suça konu 189 adet senet ve 13 adet hizmet sözleşmesi üzerinde sadece mağdurlar açısından imza incelemesi yapılması, sanıklar açısından her hangi bir yazı ve imza incelemesi yapılmaması, bu hususun da alınan kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda da eksiklik olarak belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, Adli Emanette bulunan 189 adet senet ve 13 adet hizmet sözleşmesi getirtilerek üzerinde yazı ve imza incelemesi yaptırılarak sanıkların eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
5) Sanıklar ... ve ... açısından resmi belgede sahtecilik ve nitelikli nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri yönünden yapılan incelemede,
a) Resmi belgede sahtecilik suçu açısından, sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının bilirkişi raporu veya mahkeme gözlemi ile tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, suça konu senetler ve hizmet sözleşmelerinin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadıklarının tespit edilmesi, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Kabule göre de, sanık ..."un suç tarihinde .... İlçe Tarım Müdürlüğü"nde müdür vekili olarak görev yapması karşısında sanık ... ile kendisine iştirak eden diğer sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 204/2. maddesi kapsamında “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesi kapsamında “resmi belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
c) Sanıklar hakkında TCK"nın 61. maddesi uyarınca, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları açısından, temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar hep birlikte ve isabetli bir şekilde değerlendirilip, olayın oluş şekli, fiilin ve meydana gelen zararın ağırlığı, suç konusunun önem ve değeri göz önüne alınarak temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin yoluna gidilmesi gerekirken, sanıkların 189 adet sahte senet ve 13 adet sahte hizmet sözleşmesi düzenledikten sonra, bankayı aracı kılarak kamu kurumuna karşı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiş olmaları karşısında, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerekirken, orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde takdirde hataya düşülerek alt sınırdan belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
d) Sanıklar hakkında atılı suçlardan hüküm kurulurken alt sınırdan ceza tayini yoluna gidilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması sırasında alt sınırdan ayrılmak suretiyle ¾ oranında artırım yapılmak suretiyle çelişkiye neden olunması,
e) TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekili ve sanık ... ve ....müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/09/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.