Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3240
Karar No: 2021/1190
Karar Tarihi: 15.03.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/3240 Esas 2021/1190 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/3240 E.  ,  2021/1190 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    NUMARASI : 2017/679-2018/374

    Davacı M.. A.. vekili Avukat ,,, tarafından, davalılar M.. H.. ve Gümrük Müdürlüğü aleyhine 19/03/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/04/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava tarihinin 19/03/2015 tarihi olarak yazılması gerekirken, 05/12/2017 tarihi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, müvekkiline ait ata mazot kaçakçılığında kullanıldığı iddiası ile el konulduğunu, ceza yargılaması sonucunda ise nakil vasıtası atın iadesine karar verildiğini ancak iadenin gerçekleşmediğini belirterek, oluşan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalılar vekili, olayda asıl kusurun davacıda olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce, ceza davasında zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine ve el konulan atın davacıya iadesine karar verildiğine göre atı iade edilmeyen davacıya bir miktar tazminat ödenmesi gerektiği, mahkemece davanın reddine gerekçe olarak alınan nedenlerin ancak hükmedilecek tazminattan hakimce takdir edilecek oranda bir indirim sebebi olabileceği gerekçesiyle, mahkeme kararı bozulmuş, mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı zararı hesaplanırken davaya konu atın el koyma tarihindeki değeri belirlenerek el koyma tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için yasal faiz hesabı yapıldığı ve atın bedeline bu faiz miktarı da eklenerek davacının toplam zararının belirlenmesi yoluna gidildiği, mahkemece de, bu miktar müddeabih gibi değerlendirilerek, bilirkişi tarafından tespit edilen 8.294,45 TL faiz dahil toplam bedel üzerinden hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle bulunan zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Şu halde; yalnızca asıl alacağa el koyma tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken 818 sayılı Borçlar Kanunu m.104/son maddesi ( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 121/son) hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracak şekilde asıl alacak ile işlemiş faiz toplamına yeniden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    3- Mahkemece, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir. Bu durumda gerek maddi, gerekse manevi tazminat istemlerinin reddedilen bölümleri için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10 ve 13. m). Mahkemece, yukarıda gösterilen ilkeye aykırı olarak davalılar yararına madi ve manevi tazminat istemleri yönünden tek vekalet ücreti tayini suretiyle eksik avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine 15/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi