Zimmet - sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3202 Esas 2014/8642 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3202
Karar No: 2014/8642
Karar Tarihi: 17.09.2014

Zimmet - sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3202 Esas 2014/8642 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Tıp Merkezi'nde muhasebe müdürü olarak görev yaptığı sırada 1993-2001 yılları arasında sahte belgeler düzenleyerek personelin ikramiye, yolluk ve benzeri ödemelerini alıp zimmetine geçirmişti. Ancak, sanığın zimmet suçu işlediği mal ve paraların kamuya yararlı derneklere ait olması nedeniyle, sanığın zimmet ve resmi evrakta sahtecilik suçlarının faili olmadığı belirlendi. Bunun yerine, sanığın güveni kötüye kullanma ve özel evrakta sahtecilik suçları işlediği tespit edildi. Yargılama sürecinde ise, sanık hakkında açılan davaların zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 2908 sayılı Dernekler Kanunu'nun 71/son maddesi, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 27/son maddesi ve 32/1-f maddesi, TCK'nın 6/1-c maddesi, 765 sayılı TCK'nın 510 ve 345. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 maddesi, ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi.
5. Ceza Dairesi         2014/3202 E.  ,  2014/8642 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet, sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/02/2008 günlü 2007/9-230 Esas ve 2008/23 sayılı Kararı uyarınca tayin olunan ceza miktarı nazara alınarak, sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    ... Şubesine bağlı Tıp Merkezinde muhasebe müdürü olarak görev yapan sanığın 1993 ve 2001 yılları arasında merkezde çalışan personele ikramiye, yolluk ve benzeri adlar altında ödenmesi gereken parayı sahte belgeler düzenleyerek ödenmiş şeklinde göstermek suretiyle mal edinerek nitelikli zimmet suçunu işlediği iddia edilmiş ise de;
    Mülga 2908 sayılı Dernekler Kanununun 71/son maddesinde "... ile ... Kurumunun mal ve paraları Devlet malı sayılır. Bunlara karşı suç işleyenler Devlet memuru gibi cezalandırılır." hükmünün bulunduğu, bu düzenlemeye göre sanığın eylemlerinin zimmet ve resmi evrakta sahtecilik suçlarını oluşturacağı, ancak 23/11/2004 gün ve 25649 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununda ... ile ... Kurumunun mal ve paralarına karşı suç işleyenlerin Devlet memuru gibi cezalandırılacağına ilişkin düzenlemenin bulunmadığı, bu düzenlemenin yerine tüm kamuya yararlı dernekleri kapsayacak şekilde anılan Yasanın 27/son maddesi ile “Kamu yararına çalışan derneklerin mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır.” hükmüne yer verildiği ve ayrıca 32/1-f maddesi ile de “Her ne suretle olursa olsun kendisine tevdi olunan derneğe ait para veya para hükmündeki evrak, senet veya sair malları kendisinin veya başkasının menfaatine olarak sarf veya istihlâk veya rehneden veya satan, gizleyen, imha, inkâr, tahrif veya tağyir eden yönetim kurulu başkanı ve üyeleri veya denetçiler ile derneğin diğer personeli Türk Ceza Kanununun güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır. Ayrıca, mahkeme yargılama sırasında sanıkların, organlardaki görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasına da karar verebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
    Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 22/10/2013 gün ve 2012/1275 Esas, 2013/419 sayılı Kararı ve yukarıdaki açıklamalar ışığında, zimmet suçunun kamu görevlileri ile özel yasalarında kamu görevlisi gibi cezalandırılacakları öngörülen kişiler tarafından işlenebileceği, TCK"nın 6/1-c maddesinin de 5252 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi uyarınca ancak 01/01/2009 tarihinden itibaren özel yasalarda uygulanabileceği dikkate alındığında, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve sanıklar lehine olan 5253 sayılı Dernekler Kanununda ... görevlilerinin veya dernek malına karşı suç işleyenlerin kamu görevlisi gibi cezalandırılacağına dair bir düzenleme bulunmaması nedeniyle sanığın zimmet ve resmi evrakta sahtecilik suçlarının faili olamayacağı, eylemlerin sübutu halinde güveni kötüye kullanma ve özel evrakta sahtecilik suçlarını oluşturacağı, bu suçların 765 sayılı TCK"nın 510 ve 345. maddelerinde öngörülen cezalarının tür ve tutarına nazaran aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık asli ve ilave dava zamanaşımlarına tabi olduğu, son suç tarihi olan 2001 yılı ile inceleme günü arasında bu sürelerin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle hükümlerin CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davalarının aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 17/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.