16. Hukuk Dairesi 2018/4058 E. , 2021/1456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümünün niteliğinin belirlenmesi için ziraat bilirkişisinden rapor alınmadığı, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanlarının hükme esas alındığı belirtilerek, mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile teknik bilirkişi ve ziraat bilirkişisi eşliğinde keşif yapılması, yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklarran, dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, ziraat bilirkişisinden, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın eğimini, toprak yapıları mukayese edilmek suretiyle dava konusu taşınmaz bölümü ile taşınmazın dava konusu olmayan bölümünün ne şekilde ayrıldığını açıklayan rapor düzenlemesinin istenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 103 ada 56 parsel maliki davalı ... yönünden davanın kabulüne, bu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile kadastro bilirkişisinin 12.12.2017 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilmiş olan 651,31 metrakarelik alanın, davacılara ait olan 103 ada 102 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 103 ada 103 parsel maliki davalı ... yönünden davanın kabulüne, bu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile kadastro bilirkişisinin 12.12.2017 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilmiş olan 50,56 metrekarelik alanın, davacılara ait olan ...,...103 ada 102 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, davalı ..." a ait olan 103 ada 103 parselin yüzölçümünün 389,52 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece bozma ilamı öncesi verilen hükümle, dava konusu 103 ada 103 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verildiği ve davacı tarafça temyize gelinmediğinden hüküm bu yönden kesinleştiği halde, bozma ilamı sonrası yapılan yargılama neticesinde 103 ada 103 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve 12.12.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfiyle gösterilen bölüm hakkında usuli müktesep hak göz önüne alınmaksızın yeniden hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2-Çekişmeli 103 ada 56 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının ncelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünde davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesinde düzenlenen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Bozma ilamına uyulmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, ziraatçı bilirkişiden taşınmazın belirtilen dönem içerisindeki niteliğini ve kullanım durumunu gösterir rapor alınması hususuna işaret edilmesine rağmen, bu hususlarda, bilimsel veri içermeyen, taşınmazın kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklamaktan uzak, yetersiz ve denetime elverişli olmayan raporuna dayanılarak karar verilmiş olması nedeniyle bozma gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Ayrıca mahalli bilirkişi beyanlarında ve ziraat bilirkişisi raporunda taşınmaz bölümünün meyve bahçesi olarak kullanıldığı belirtildiği halde, ziraatçi bilirkişi raporuna ekli fotoğraflardan taşınmazın bakımsız olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte; usulünce zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığının, ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ne zaman başladığının belirlenmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde meyve bahçesi olarak kullanılıp kullanılmadığı, davacıların taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini sürdürüp sürdürmedikleri hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını, bitki örtüsünü, imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren, taşınmazı her yönünden gösterir fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeksizin, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.