Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8796 Esas 2016/1673 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8796
Karar No: 2016/1673
Karar Tarihi: 18.03.2016

Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8796 Esas 2016/1673 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi'nin 2015/8796 E. ve 2016/1673 K. sayılı kararında, sanıkların muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan ayrı ayrı mahkumiyetleri verilmiştir. Ancak, 6 ay içerisinde satılmayan haczedilen menkul malların haciz işleminin hukuki sonuçlarının ortadan kalkacağı ve müsnet suçun da oluşmayacağına dikkat çekilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin dosya yetersizliği nedeniyle sanıkların hukuki durumunu takdir etmede eksik kaldığı vurgulanmıştır. Ayrıca, adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği belirtilerek TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca ihtaratta bulunulması gerekliliği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri TCK'nın 289/1, 62/1, 51/1, 52/2-4 maddeleri olarak açıklandı.
16. Ceza Dairesi         2015/8796 E.  ,  2016/1673 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma
    Hüküm : TCK"nın 289/1, 62/1, 51/1, 52/2-4 maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 2004 sayılı Kanunun 106. ve 110. maddeleri gereğince haczedilen menkul malların 6 ay içerisinde satışının istenmemesi halinde haciz işleminin hukuki sonuçlarının ortadan kalkacağı ve müsnet suçun da oluşmayacağı, dosya kapsamına göre; haciz tarihlerinin 16.11.2012 ve 09.01.2014 olduğu ve mahcuzların yediemin olarak sanıklara teslim edildiği, 03.02.2015 tarihinde yeniden hacze gidildiğinde mahcuzların olmadığının anlaşılması karşısında; hükme esas alınan icra dosyasının ve istihkak iddiasına ilişkin dava dosyanın getirtilerek incelenmesi, 6 aylık satış isteme süresini durduran veya kesen herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığının tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre ise;
    Seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 18.03.2016 tarihinde oybirliğiyle verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.