
Esas No: 2019/1478
Karar No: 2019/6320
Karar Tarihi: 27.03.2019
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1478 Esas 2019/6320 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I) Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II) Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nun hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında;
- ...... 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 05.02.2013 tarih ve 2012/130 Esas, 2013/26 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2017/10804 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen,
- ...... (Kapatılan) 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 21.01.2013 tarih ve 2012/150 Esas, 2013/10 sayılı kararı ile verilip 10.05.2017 günü incelemesi yapılan ve Dairemizin 2017/4370 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyalar incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1- Sanığın 07.04.2012, 07.05.2012, 07.05.2012, 14.04.2012, 16.05.2012 tarihli eylemlerin kendi arasında zincirleme suç; iddianame ile hukuki kesinti oluştuktan sonra işlenen 07.08.2012 ve 20.09.2012 tarihli eylemlerinin ise bağımsız suçlar olduğu gözetilerek, sanığın 5846 sayılı Kanun’un 71/1., 81/13., TCK’nun 43/1. maddeleri uyarınca 1 kez ve 5846 sayılı Kanun’un 81/4. maddesi uyarınca iki kez cezalandırılması gerekirken, tüm eylemler tek suç olarak kabul edilip TCK"nun 43/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması,
2- Sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’un 71/1. maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl 1 ay hapis cezasından, aynı Kanun’un 81/13. maddesi uyarınca 1/3 ve TCK"nun 43/1. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım ile aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra sonuç cezanın 1 yıl 6 ay 1 gün yerine 1 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
3- Adli emanette bulunan kırık ve bozuk ......’ler ile orijinal ......’lerin sanığa iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.