MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kadastro tespitine itiraz davası sonunda, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun geçici 4/1. maddesi uyarınca temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 226 ada 232 parsel sayılı 31.087,81 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ..."un zilyetliğinde bulunduğu ancak asliye hukuk mahkemesinin 2007/56 Esasında davalı olduğu belirtilerek malik hanesi mahkemece doldurulmak üzere 3402 sayılı Kanunun 5.maddesi uyarınca tespit edilmiştir. Davacı ...; dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği 2 parça taşınmazı ..."un 20.04.2000 tarihli köy senedi ile ..."e devrettiği,..."nında 26.06.2000 tarihli noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesiyle kendisine sattığını, o tarihten bu yana zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek adına tescil istemiyle asliye hukuk mahkemesinde 2007/56 Esas sayılı davayı açmıştır. Mahkemece; çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle davanın 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine devrine karar verilmiştir.Kadastro mahkemesinde devam edilen yargılama sonucunda; davacının davasının ispatlanamadığından reddine, 247 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına, 226 ada 232 parselin ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ve davalılardan Hazine vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 03.12.2014 gün, 2014/6861 Esas, 2014/10110 Karar sayılı ilamı ile 247 ada 1 parsele ilişkin karar onanmış, 226 ada 232 parsel yönünden bozulmuştur. Bozma kararında özetle "Davacının dayandığı köy satış senedindeki muhtar aza ve tanıkların dinlenmediği, ziraat raporununda usulünce düzenlenmediği, bu sebeple ziraat, fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılarak taşınmazın kimden kime kaldığı, harici satış senedinin davalı yeri kapsayıp kapsamadığının, zilyetliğin davacıya devredilip devredilmediğinin taraf tanıkları, yerel bilirkişiler, köy satış senedinde imzası bulunan muhtar, aza ve tanıklardan sorulması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi ..." gerektiği belirtilmiştir.Mahkemece; 226 ada 232 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan tarım arazisi olduğu, ..."a ırsen ve taksimen intikal ettiği, ..."ın eşinin öldüğü, ... yaşlı olduğu için taşınmazı oğlu ..."in ekip biçtiği, taşınmazın tapusuz olduğu, zilyetliğinin devredilmediği, tapusuz taşınmazlarda mülkiyetin zilyetliğin devri ile kazanılacağı, satış senedinin davalı yere ait olmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, direnme kararı davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu vardır.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 07/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.