Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Aynı ilamda hükmedilen alacak kalemleri yönünden 3 ayrı icra dosyası ile ayrı ayrı takip yapılmasında usulsüzlük yok ise de, bu talep dosyalarında istenilen faizsiz ilama uygunluğu bilirkişi raporu ile denetlendikten sonra oluşacak sonuca göre her bir takip dosyası için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken bu ilkeye uygun olmayan rapor esas alınarak üç ayrı takipte takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz dahil istenebilecek toplam alacağın 166.092,26 TL olarak belirlenip fazla taleplerin reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre faizin tenfis kararının kesinleşmesinden itibaren hesaplanması gerekirken ilam karar tarihinden itibaren hesaplanması usulsüzdür.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.